PROGRAMLANMASI - Almanca'ya çeviri

Programmierung
programlama
programmiert werden

Programlanması Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
İşlemelerin otomatik olarak algılanması ve programlanması.
Bearbeitungen automatisch erkennen und programmieren.
kullanımı zor ve programlanması zor.
schwer zu bedienen und schwer zu programmieren.
Web sayfasının tasarımı ve kontrolörlerin programlanması ve dokümantasyon için bir standart geliştirilmiştir.
Für das Design der Web-Seiten sowie die Programmierung der Steuerungen und die Dokumentation wurde ein Standard entwickelt.
kolay işlemesi gerekir ve aynı zamanda robotun programlanması da sezgisel olmalıdır.
einfach funktionieren und auch die Programmierung der Roboter sollte intuitiv sein.
kolay işlemesi gerekir ve aynı zamanda robotun programlanması da sezgisel olmalıdır.
einfach funktionieren und auch die Programmierung der Roboter sollte intuitiv sein.
T kanallarının hızlı algılanması ve programlanması için yeni bir özellik içerir.
zählt ein neues Feature für die schnelle Erkennung und Programmierung von T-Nuten.
Ders sayısı katılımcı sayısıyla orantılıdır ve derslerin programlanması önceden kararlaştırılmıştır.
Die Anzahl der Lektionen ist proportional zur Anzahl der Teilnehmer und die Planung der Lektionen wird im Voraus vereinbart.
yıldızlara ulaşırsak yıldızlar arası uyduların programlanması hakkında düşünebiliriz.
Wir können auch noch viel weiter gehen und an die Programmierung von Satellitenkonstellationen denken.
Senin programında kesinti yok Beau. Gene üç şarkı söyleyeceksin.
Du bringst dein Programm und behältst deine 3 Songs.
Programlanabilir DNAlar hakkında ne biliyorsun?
Sagen Sie mir, was Sie über programmierbare DNA wissen?
Bu programa ve göreve kendimi tamamıyla adadım.
Ich gebe diesem Programm alles, dieser Mission.
Programa onun isminin verilmesini gerektirecek kadar.
Das Programm sollte jetzt seinen Namen tragen.
Programı Alexin babası sunuyor.
Alex' Vater moderiert die Sendung.
Bu program gerçek değil!
Die Sendung ist nicht real!
Bu senin programı yayınlamanla ilgili.
Es geht darum, deine Sendung ausgestrahlt zu kriegen.
Program tam bir skandaldı.
Die Sendung war ein Skandal.
Bugünün programı basit.
Die Sendung ist einfach.
Quidditch Dünya Kupası programını buradan alın!
Kaufen Sie hier Ihr Programm für die Quidditch-Weltmeisterschaft!
Programı kimse seyretmemiş.
Niemand hat die Sendung gesehen.
Bu programı seviyorum.
Ich mag die Sendung.
Sonuçlar: 49, Zaman: 0.0271

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca