RAKIPLERIM - Almanca'ya çeviri

Konkurrenten
rakip
rekabetçi
bir rakibi
Mitbewerber
rakiplerinizin
yarışmacı
rekabet
Gegner
düşman
rakip
muhalifleri
karşıtları
karşı çıkanlar
Wettbewerber
rakip
rekabetçi
yarışmacı
Rivalen
rakip
düşmanı
die Konkurrenz
rekabet
rakiplerimiz
yarışmayı
rakibiyle

Rakiplerim Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bütün rakiplerim onun üstüne gidecektir.
Jeder Konkurrent wird auf sie losgehen.
Rakiplerim benden daha iyi ne yapıyor?
Was macht mein Konkurrent besser als ich?
Ne zaman rakiplerim beni vurmak istese… lanet bir oyuncu olduğumu söylerler!
Wenn meine Feinde mich treffen wollten, nannten sie mich"Schauspieler"!
Rakiplerim hakkında olumsuz konuşmayı sevmem.
Ich mag es nicht, schlecht über Mitbewerber zu reden.
Rakiplerim, arama motorundan… alışveriş siteleri ve sosyal medya üzerinden gelir elde etmeye… kafayı fena takmışlar.
Und zu versilbern, über Shopping und soziale Medien. waren drauf fixiert, alles einzusaugen Meine Konkurrenten.
Rakipler aynı bayrak altında.
Rivalen unter gleicher Flagge.
Grant tüm rakipleri öldürmeyi mi planlıyor?
Will Grant alle seine Rivalen ermorden?
Rakip oyunculara genellikle'' Kafa Derisi'' der.
Gegnerische Spieler nennt er"kleine Skalpe.
Bizim patron rakip ailenin reisini mi indirmiş?
Hat unser Boss den Boss einer rivalisierenden Familie getötet?
Neticede rakiplerimiz var.
Aber wir haben Konkurrenten.
Jacksonın Hayleyi elde etme konusunda rakip olduğunu düşünürsek sanırım aynı fikirdeyiz.
In Anbetracht, dass Jackson ein Wettbewerber um Hayleys Zuneigung ist,- denke ich, du solltest zustimmen.
Rakiplerini kayırdığımızı düşünüyor ve.
Er denkt, wir bevorzugen seine Konkurrenten.
Rakiplerimiz Lycos ve GeoCities bizi ezip geçiyor.
Unsere Konkurrenten, Lycos und GeoCities, verschlingen uns.
Rakibini tartıda gördüğün ilk zaman.
Beim Wiegen siehst du erstmals den Gegner.
Rakibin ona para vermiş olabilir.
Ihr Gegner könnte sie bezahlt haben.
Hem tehdit hem rakip olarak yaşadıkları o paralel hayatlardı.
Sie leben diese parallelen Leben als Bedrohungen und Konkurrenten.
Ben rakip olduklarını sanıyordum.
Das sind doch Konkurrenten.
Beni rakip olarak görebilir
Sie mag mich als Konkurrenz sehen, aber Anna,
Ben de rakip olarak sadece yardım ederim.
Ich als Gegner habe ihm dabei lediglich geholfen.
Açık arazide yırtıcılar, rakip şempanzeler ve yükselen güneşin ısısına karşı savunmasız olurlar.
Und der sengenden Hitze. sind sie ungeschützt vor Raubtieren, rivalisierenden Schimpansen Auf offener Ebene.
Sonuçlar: 41, Zaman: 0.0468

Farklı Dillerde Rakiplerim

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca