Rusk Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ruska Romanın yüksek şuraya bağlı olduğunu unutuyorsun.
Die Russka Roma sind der Hohen Kammer verpflichtet.Ruska Roma ve yüksek şuranın bir anlaşması var. Durun! Dışarı!
Hohe Kammer und Russka Roma haben eine Übereinkunft. Raus! Stopp!Dallas otobüsü Ruskta duruyor değil mi? Merhaba?
Hallo. Liege ich richtig, dass der Bus nach Dallas in Rusk anhält?Ruska bir kökeni daha doğuda önerdi
Ruska hat vorgeschlagen, einen Ursprung weiter östlich,Knoll ve Ruska ilk transmisyon elektron mikroskobunu( TEM) yaptılar.
Knoll und Ruska bauten zusammen das erste Elektronmikroskop(mit magnetischen Linsen).Needham bölüm 3, 12 ve 14 muhtemelen geç eklemeler olduğunu etkisi Ruska alıntıyı raporunda( age).
Needham zitiert Ruska, wonach§§ 3, 12 und 14 sind wahrscheinlich späten Zusätze(op. cit).Başka Arapça Versiyon( Anonim tarafından tercüme Ruska, Alman itibaren).
Ein weiterer arabischer Version(aus dem Deutschen von Ruska von'Anonymous' übersetzt).Eğer Wroclaw öğrenci kalabalığa karışmak hedefliyoruz zaman Ruska sokakta mekanları, en iyi oyun alanı sağlamaktadır.
Wenn Sie mit dem Breslauer Studenten Publikum zu mischen Ziel bieten die Veranstaltungsorte in Ruska Straße die beste Spielplatz.Eğer Wroclaw underground keşfetmek istediğinizde Bezsennosc Ruska sokakta 51 tarihinde tarafından durdurmak için ilk adres.
Wenn Sie die Underground-Szene von Breslau zu erkunden Bezsenność auf Ruska Straße ist 51 die erste Adresse zu stoppen.Teşekkürler, Bay Rusk.
Merhaba, Bayan Rusk.
Hallo, Mrs. Rusk.Günaydın, Bay Rusk.
Guten Morgen, Mr. Rusk.Richard Rusk? Yürüyün?
Los! Richard Rusk?Rusk sen misin?
Sie sind Rusk?Adamın adı Andrew Rusk.
Der Name des Mannes ist Andrew Rusk.Molly Rusk tarafından yazıldı.
Geschrieben von Molly Rusk.Millie Rusk? Millie?
Millie, Millie Rusk?Andrew Rusk, resimdeki adam.
Andrew Rusk, der Mann auf dem Bild.Andrew Rusk. Onu görebiliyorum?
Ich kann ihn sehen. Andrew Rusk?Brian Rusk kendini öldürmeye çalıştı.
Brian Rusk hat versucht, sich umzubringen.
