Sahtekarlık Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Eğer beni, sahtekarlık yüzünden hapse göndereceksen sen de benimle geleceksin.
Bu sahtekarlık değil mi?
Savcı Bettina Dumpelnik ciddi sahtekarlık suçlamaları getirdi.
Staatsanwältin Bettina Dumpelnik erhob Anklage wegen schweren Betrugs.Sahtekarlık, zimmete para geçir ve saldırı.
Betrug, Unterschlagung und Körperverletzung.Bu sahtekarlık.
Das ist Betrug.Marcus, su içmeyi sahtekarlık sanıyor.
Marcus, der denkt, Trinkwasser sei ein Betrug.Ayrıca nereye baksan yalan ve sahtekarlık.
Wo man hinschaut, Lüge und Betrug.Son seçimlerde sahtekarlık vardı.
Bei den letzten Wahlen gab es Betrug.En sinir bozucu üçüncü satın alma seçeneği sahtekarlık dır.
Die nervigste dritte Kaufoption ist Betrug.tesadüf, sahtekarlık, arzulu düşünce, vb.
Zufall, Betrug, Wunschdenken usw.Ders 19- Sahtekarlık ortaya çıkar.
Lektion 19- Der Betrug ist aufgedeckt.bu… bu sahtekarlık.
das ist… das ist Betrug.Beni sadece sahtekarlık ve cinayetle suçlamıyorsunuz, öyle mi?
Also bezichtigen Sie mich nicht nur des Betruges und des Mordes?Bir kadını sahtekarlık nedeniyle dava etmek.
Diese Frau wegen Betruges anklagen.Home/ Liste/ Tarihi Değiştirebilecek 6 Arkeolojik Sahtekarlık.
Sahtekarlık: Hesap/ kredi kartı bilmeden kredi kartı sahibinin başka biri tarafından kullanılmıştır.
Betrug: Das Konto/ Kreditkarte unwissentlich verwendet wurde, von einer anderen Person als der Kreditkarteninhaber.Burada sahtekarlık veya şantaj yapılmasına izin verilmez.
Kein betrug oder erpressung ist hier erlaubt.Sahtekarlık bu.
Es ist Betrug.Yıl sahtekarlık?
Betrug 25 Jahre?Sahtekarlık bir suçtur.
Betrug ist ein Verbrechen.
