SAITO - Almanca'ya çeviri

• Saito

Saito Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Neden Saitonun onu öldürdüğünü düşünüyorsun?
Warum hat Saito sie wohl getötet?

Kızlardan birisi Bay Saitoya Jadein onun eşyalarını karıştırdığını söylemiş.
Ein Mädchen sagte, dass Mr. Saito Jade seine Sachen durchsuchen sah.

Jadein babası Saitonun… Yakuza olduğunu öğrendikten sonra, işten çıkmak istedi.
Dass Saito zur Yakuza gehörte, wollte er aussteigen. Als Jades Vater herausfand.

Saitonun bu yaptığından sonra uzaklaşmak için elimden geleni yaptım.
Nach dem, was Saito ihnen angetan hatte, floh ich so weit, wie ich konnte.

Saitonun New Yorka yerleştiğini duyunca kaçış olmadığını anladım, Dean.
Als Saito nach New York zog, wusste ich, es gab kein Entkommen, Dean.

Haruka, Komiser Saitoyu tanır mıydın?
Haruka, kannten Sie Lieutenant Saito?

Saitoyu aşağıda biraz daha tutmaya çalışacağım.
Saito noch ein bisschen länger drin zu halten.

Fischerın bize bunun için Saitodan aldığımızın üç katını ödemesi lazım.
Wir sollten Fischer viel mehr für diesen Auftrag abknöpfen als Saito.

Saitonun öldürülmesi şart,
Saito muss sterben,

Biraz araştırdım ve Shou Saitonun geçen sene bir bilgisayar beyin arayüzü için patent aldığını öğrendim.
Shou Saito hat letztes Jahr offenbar ein Patent beantragt für ein Computer-Hirn-Interface.

Saitoyu ameliyat etsen,
Wenn Sie Saito operieren müssten,

Partinin nerede olduğunu bulursak, Saitoyu da buluruz.
Finden wir die Party, finden wir Saito.

Saito! Saitoya ulaşamıyorum!
Ich erreiche Saito nicht. Saito!

Yılında New Yorkta Japon iş adamı Ryoei Saitoya 82,5 milyon dolara satıldı.
Schließlich ersteigerte es der japanische Kaufmann Ryoei Saito für 82,5 Millionen Dollar.

Iyi hanedanının kıdemli danışanı Kageyu Saitoyum.
Ich bin der älteste Rat des Hauses der Iyi, Kageyu Saito.

Ama Saitonun ismini sistemde arattığımda… organize suçlar ile bağlantılı çıktı. Bilmiyorum.
Er ist unter Organisiertes Verbrechen gelistet. Keine Ahnung, aber ich suchte Saitos Namen im System.

Geçen gün Saitodan hoşlanmıyor olmadığını söyledin ama.
Neulich hast du gesagt,{\i0}{\i1}du würdest Saitou-Senpai nicht hassen.

Cobb buradan Saitoyu çıkarıyor.
Und nur da trifft Cobb auf Saito.

bu yüzden evlerine gittim, Jadein ailesini Saitonun onları… öldürmek için geldiğini söylemek ve uyarmak için.
Tag zu ihrem Haus, um Jades Familie zu warnen, dass Saito sie töten würde.

Yılında New Yorkta Japon iş adamı Ryoei Saitoya 82,5 milyon dolara satıldı.
Zahlte der japanische Kaufmann Ryoei Saito bei einer aufsehenerregenden Auktion in New York die Rekordsumme von 82,5 Millionen Dollar.