SALMA - Almanca'ya çeviri

• Salma
• freizusetzen
• freizulassen

Salma Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Ve yeni çocuklar ve ben işleriyle uğraşmakla onur duyarız. yemek, program dağıtımı, ya da güvercinleri salma.
Und Tauben freizulassen. zu bedienen, Programme zu verteilen Für die neuen Kids und mich wäre es eine Ehre.

Kendi bencil çıkarları için cehennemi dünyaya salma riskine girdiler
Sie riskierten, die Hölle auf Erden zu entfesseln, ihrer eigenen egoistischen Bedürfnisse willen

aşırı uç grupların herkesin kalbine korku salma fırsatı yaratıyor.
was extremistischen Gruppen die Gelegenheit bietet, Furcht in das Herz eines jeden zu schlagen.

Bu iblisleri dünyamıza salma kapasitesine sahip olduğunu?
der dazu befähigt ist, diese Dämonen in unsere Welt zu entlassen?

Bir iblis saldırırsa falan diye ertelemek istemez misin?
Das solltest du verschieben, falls ein Dämon angreift.

Saldıracak iblislerimiz olduğunu duydum?
Ich habe gehört, dass uns Dämonen angreifen?

Sivri uçlu sopayla saldıran biri gibi?
Wie jemand, der mit einem spitzen Stock angreift.

Ama Steinerın saldıracağını düşünmüyorsunuz değil mi?
Aber Sie glauben nicht, dass Steiner angreift,?

Stannis Çamur Kapısına saldırırsa planımız ne olacak?
Wenn Stannis das Schlammtor angreift, was ist dann unser Plan?

İpi sal, biraz yüksel ben
Lass etwas Leine

Eğer baş rahibe şimdi saldırırsak, Şerifin yalanlarını doğrulamış oluruz.
Wenn wir den Abt jetzt angreifen bestätigt das nur die Lügen des Sheriffs.

Önce biz saldırırsak hayatta kalma şansımız yok.
Wenn wir angreifen, überleben wir es nicht.

Hey Sal, benim için bir şeylerin var mı?
Hey, Sal. Hast du was für mich?

Ben bize saldıran kimin hakkında bir şeyler öğrendim düşünüyorum.
Ich habe etwas darüber rausgefunden, wer uns angreift.

Virüsler hücreye saldırıyor, hızla çoğalıyor.
Das Virus attackiert die Zelle, multipliziert sich rapide.

Kendisine saldıran herşeyi takip ediyor.
Der Gigant folgt allem, was ihn angreift.

Onlara Teksas ta arkadan saldırabiliriz… Guadalupe köprüsünün ötesinde.
Wir könnten das Fort von hinten angreifen, von Texas, über die Brücke bei Guadalupe.

Ama salsa tek kişilik bir dans değil.
Aber Salsa tanzt man nicht im Alleingang.

Midwaye saldıracak uçakların silahlarını… torpido ve zırh delici bomba ile değiştirin.
Bestücken Sie die Flugzeuge neu, die Midway mit Torpedos und Panzerbrechern angreifen.

Salsa, tekno-pop… Ne isterseniz.
Salsa, Techno-Pop, Jotas, was Sie wollen.