SANDALYEM - Almanca'ya çeviri

Stuhl
sandalye
koltuk
dışkı
tabure
Stühle
sandalye
koltuk
dışkı
tabure
Rollstuhl
tekerlekli sandalye
bir sandalye

Sandalyem Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ah sandalyem olsa ona en iyi oturuşu göstereceğim.
Nachdem ich mich gesetzt habe, stelle ich den Stuhl optimal ein.
Sandalyem de olacak,?
Kann ich auch einen Stuhl kriegen?
Sandalyem olacak mı?
Kriege ich einen Stuhl?
Bu benim sandalyem.
Das ist mein Platz.
Dolu İlk Sandalyem Mavi.
Meine erste Kette in Blau.
Evimde üç sandalyem var, birincisi yalnızlık için,
Ich hatte drei Stühle in meinem Hause, einen für die Einsamkeit,
Çünkü odamda bir masam, iki sandalyem ve içkim var eğer istersen.
Denn ich habe oben in meinem Zimmer einen Tisch und zwei Stühle. Alkohol auch, wenn Sie ihn brauchen.
Halihazırda tamamen bana ait olan beş masam, yirmi sekiz sandalyem ve iki şöminem var.
In diesem Augenblick habe ich fünf Tische, 28 Stühle und zwei Kamine ganz für mich allein.
Küçük masam, sandalyem ve lazımlığımla öyle güzel günler geçirdim ki. Hayali Jenniferın suratını… o lazımlığa daldırırdım. Hem de her gün.
Das waren noch Zeiten, an meinem Tischchen… mit dem Stühlchen und dem Töpfchen… in das ich Jennifers imaginäres Gesicht eintunkte, jeden Tag.
Pikeye sandalyemi geri istediğimi söyle.
Sag Pike, ich will meinen Stuhl zurück.
Siz ve sandalyeniz 84 kilo 250 gram geliyorsunuz.
Sie und dieser Stuhl wiegen 85 Kilo.
Yine sandalyeden geldi, tamam mı?
Es war der Stuhl wieder. Okay?
Senin sandalyen kadın iç çamaşırları bölümüne bakmıyor.
Dein Stuhl zeigt nicht in Richtung Unterwäscheabteilung.
Bu yüzden de sandalyen elektrik şebekesine bağlıydı.
Deshalb war dein Stuhl mit dem Strom verbunden.
Bu sandalyede başkası oturuyor.
Der Stuhl ist besetzt.
Bu sandalyeden kalkmayacağım.
Ich verlassen diesen Stuhl nicht.
Elektrikli sandalyeye merhaba.
Elektrischer Stuhl für den Kraut.
Evet, sandalyenin olduğu yerde.
Ja, in etwa, wo der Stuhl ist.
Lance, sandalyeyi tamir etmeni söylemiştim.
Lance, ich sagte dir, du sollst den Stuhl reparieren.
Dr. Adams… sandalyenin altında… bir kağıt yapışmış.
Dr. Adams, unter Ihrem Stuhl klebt eine Karteikarte.
Sonuçlar: 68, Zaman: 0.0337

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca