SANDALYESINI - Almanca'ya çeviri

Stuhl
sandalye
koltuk
dışkı
tabure
Sitz
koltuk
otur
merkezi
yeri
sandalye
oturacağım
koltuklar

Sandalyesini Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Babamın lanet sandalyesini kırdın!
Du hast den Stuhl meines Dads zerdeppert!
Ona kapıları aç. Sandalyesini çek.
Öffne ihr die Tür, schieb ihr den Stuhl zurecht.
Dan beri Alias ile birlikte çalışmaktadır ve spagetti sandalyesini planladı.
Ab 1979 arbeitete er mit Alias zusammen und entwarf den Stuhl spaghetti.
Pikeye sandalyemi geri istediğimi söyle.
Sag Pike, ich will meinen Stuhl zurück.
Siz ve sandalyeniz 84 kilo 250 gram geliyorsunuz.
Sie und dieser Stuhl wiegen 85 Kilo.
Yine sandalyeden geldi, tamam mı?
Es war der Stuhl wieder. Okay?
Senin sandalyen kadın iç çamaşırları bölümüne bakmıyor.
Dein Stuhl zeigt nicht in Richtung Unterwäscheabteilung.
Bu yüzden de sandalyen elektrik şebekesine bağlıydı.
Deshalb war dein Stuhl mit dem Strom verbunden.
Bu sandalyede başkası oturuyor.
Der Stuhl ist besetzt.
Bu sandalyeden kalkmayacağım.
Ich verlassen diesen Stuhl nicht.
Elektrikli sandalyeye merhaba.
Elektrischer Stuhl für den Kraut.
Evet, sandalyenin olduğu yerde.
Ja, in etwa, wo der Stuhl ist.
Lance, sandalyeyi tamir etmeni söylemiştim.
Lance, ich sagte dir, du sollst den Stuhl reparieren.
Dr. Adams… sandalyenin altında… bir kağıt yapışmış.
Dr. Adams, unter Ihrem Stuhl klebt eine Karteikarte.
Aynı sandalyede 40 boyunca otursan senin
Wenn ihr 40 Jahre in so einem Stuhl sitzen müsstet,
Şimdi… Sandalyenin altına bantlanmış bir bıçak bulacaksın.
Ist ein Messer angeklebt. Unter deinem Stuhl.
Antika sandalyemi kırmıştın. Hatırladın mı?
Erinnern Sie sich? Sie haben meinen Stuhl kaputt gemacht?
Bu sandalyeye bayılıyorum.
Ich liebe diesen Stuhl.
Sandalyenin altında bir hoparlör buldular.
Man fand einen Lautsprecher unter dem Stuhl.
Sanırım tekerlekli sandalyeye artık ihtiyacım yok.
Den Stuhl brauche ich nicht mehr.
Sonuçlar: 61, Zaman: 0.0565

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca