SANDALYEYI - Almanca'ya çeviri

Stuhl
sandalye
koltuk
dışkı
tabure
Rollstuhl
tekerlekli sandalye
bir sandalye
Sessel
koltuk
sandalye
koltuklar
Stühle
sandalye
koltuk
dışkı
tabure

Sandalyeyi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Hayır, hayır. O sadece sandalyeyi kuru tutmak için.
Das war nur dazu da, die Stühle abzudecken. Nein.
Bu sandalyeyi ters çevireceğim?
Wenn ich den Stuhl umdrehe?
Sırtınızı ve kalçanızı desteklemek için iki sandalyeyi birleştirmek isteyebilirsiniz.
Vielleicht willst du zwei Stühle zusammenstellen, um deinen Rücken und deine Oberschenkel zu stützen.
Sandalyeyi temizlemeleri gerek. Kalk.
Steh auf. Sie müssen den Stuhl reinigen.
Şimdi de sandalyeyi.
Jetzt sind es die Stühle.
Hey, sandalyeyi unuttunuz,!
Hey, ihr habt den Stuhl vergessen!
Kazalarını, elektrikli sandalyeyi.
Autounfälle, elektrische Stühle.
Bu sandalyeyi şuraya alabilir miyim?
Kann ich den Stuhl nehmen?
Hayır, sandalyeyi getir.
Nein. Hol den Stuhl.
Çabuk şu sandalyeyi getir.
Hole schnell den Stuhl.
Ben de sandalyeyi alayım.
Ich nehm den Stuhl.
Jimmyyi çağırayım da sandalyeyi arabaya koysun?
Soll Jimmy den Stuhl ins Auto bringen?
Neden bir sandalyeyi kullanmak için 20 sayfalık bir kullanma kılavuzu alasınız ki?
Und warum sollten Sie eine 20-seitige Anleitung lesen über die Funktionsweise eines Stuhls.
Mabelanein pencerenin kenarına çıkmak için kullandığı iddia edilen sandalyeyi gösteren fotoğraf.
Foto des Stuhls, den Mabelane angeblich verwendet hatte, um auf die Fensterbank zu klettern.
Sandalyeyi düzeltmesi koz papazı anlamına gelirdi.
Das Zurechtrücken eines Stuhles bedeutete Pik As.
Neden sandalyeyi, altında köpek balığı akvaryumu olan bir kapağın üstüne yerleştirmiyoruz?
Warum stellen Sie nicht einfach einen Stuhl auf eine Falltür unter der ein Haifischbecken ist?
Sandalyeyi elinden aldığım için özür dilerim.
Das mit dem Stuhl war ein Missverständnis. Tut mir leid.
Zaten ben değil miyim sandalyeyi kaldırıp cama fırlatan salak. Neyse boşver.
Ich bin schließlich der Depp, der einen Stuhl durch das Fenster warf. Vergiss es.
Sandalyeyi getir! Sıkışmış!
Der Stuhl! Es hängt fest!
Sandalyeyi kullanmam gerek. Şimdi.
Ich muss den Stuhl benutzen. Also.
Sonuçlar: 501, Zaman: 0.0419

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca