Satman Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ruhunu satman konusunda da mı?
Willentlich deine Seele zu verkaufen?Fotoğrafımı magazin dergilerine satman da komik değildi.
Auch nicht, mein Foto an die Presse zu verkaufen.Silahları satman gerek. Ne?
Fotoğrafımı magazin dergilerine satman da komik değildi.
Zu verkaufen. Auch nicht, mein Foto an die Presse.Ama kılıcını satman bunun asla gerçekleşmeyeceğinin bir kanıtı.
Aber dass du dein Schwert verkauft hast, zeigt mir, dass du es nicht tun wirst.İşte satman gereken ilk mülkün.
Ban satman konusunda ısrarcı olduğu için ona kırgın mısın?
Nehmen Sie es ihm übel, dass er darauf besteht, die Bar zu verkaufen?Bin kazanmak için ne kadar maden ekipmanı satman gerek, Buck?
Wie viele Bergbaugeräte musst du verkaufen, um 22 Riesen zu verdienen, Buck?Yine de bu fikri adamlara satman gerek.
Buranın kirasını bile ödemek için kaç tane satman gerek?
Wie viele musst du verkaufen, den Laden zu zahlen?Katil! Onu öldüren silahı satman yetmedi mi?
Mörder! Reichte es nicht, die Mordwaffe zu verkaufen?malı satman yasal.
den Stoff zu kaufen und ihn Amerikan rüyasını kazanmak için ruhunu satman yeterli.
Bak, öğrencilerime uyuşturucu satman yasal değil.
Drogen an meine Schüler zu verkaufen, ist auf keinen Fall legal.Peki De Gaulle, sana kendi aileni satman için ne sözü verdi,?
Diğer çocuk ölür ölmez bana o silahı… satman komik.
Du mir die Waffe verkauft hast. Lustig, dass nachdem der andere Kerl getötet wurde.Aileni ziyarete getirmen, sergin… Ruhunu satman.
Ailenin ziyarete gelmesi, sergin, ruhunu satman.
Die Familie, die Ausstellung, du verkaufst deine Seele.Buranın kirasını bile ödemek için kaç tane satman gerek?
Den Laden zu zahlen? Wie viele musst du verkaufen,?Seni sanatçı yapan şey bir tablo satman değil.
