SAVURGAN - Almanca'ya çeviri

verschwenderisch
savurgan
israf
boşa
müsrif
harcamaya
verlorene
kayıp
kaybolur
kaybetti
kayboldu
yitirdi
boşa
extravagante
abartılı
gösterişli
savurgan mı
müsrif
ekstravagant
verschwenderische
savurgan
israf
boşa
müsrif
harcamaya
verschwenderischen
savurgan
israf
boşa
müsrif
harcamaya

Savurgan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Fakat savurgan ve israfkar değildir.
Aber weder demütig noch frech, sondern.
Etkileyici ve savurgan.
Eiffizenz und Abfall.
Basit ve sade olduğu kadar savurgan ve karmaşıktır.
Es ist aufwendig und komplex, und zugleich einfach und minimal.
İşte buradayız, bir milyon güçlü zenci erkek babasına geri dönen savurgan oğul gibi.
Hier sind wir also, eine Million Mann stark… wie der verlorene Sohn, der zu seinem Vater zurückkehrt.
Çoğu da aşağı katta savurgan partiler olurken müziğin
Während unten extravagante Feste stattfanden,
Eko-ekonomi iyi bölüm biri savurgan faaliyetleri enerjilerin ABD hükümeti tarafından ödenen sübvansiyonlar analiz bölüm.
Eines der besten Kapitel der Ökoökonomie ist das Analysekapitel der Subventionen, die die US-Regierung für verschwenderische Aktivitäten im Energiebereich zahlt.
Eko-ekonomi iyi bölüm biri savurgan faaliyetleri enerjilerin ABD hükümeti tarafından ödenen sübvansiyonlar analiz bölüm.
Eines der besten Kapitel der Öko-Wirtschaft ist das Kapitel gezahlten Subventionen von der US-Regierung von verschwenderischen Aktivitäten Energien zu analysieren.
Neal Caffreynin savurgan yaşam tarzına dair bazı noktaları aydınlatabileceğinizi umuyoruz.
aber Neal Caffreys extravaganter Lebensstil, während er seine Zeit absitzt, ist etwas, von dem wir glauben, über das Sie uns Aufschluss geben können.
Savurgan, bağımsız arabalara olan ihtiyacı azaltacak,… hatta ortadan kaldıracak stratejik ve entegre tasarımlar gereklidir.
Er muss integriert und strategisch so gestaltet sein, um den Bedarf an verschwenderischen, autonomen Autos zu minimieren.
bu insanlar enerji konusunda o kadar savurgan ki gökyüzünde parlamaları için ışıkları güçlendirmeye para harcamaya gücü yetebilmektedir,
wo Menschen leben, die so verschwenderisch mit Energie umgehen, dass sie es sich leisten können Geld dafür auszugeben Lichter mit Strom zu versorgen,
Onlar büyüyecek diye savurganlık ve aceleyle mallarını yemeyin.
Und zehrt es nicht verschwenderisch und voreilig auf, bevor sie älter werden.
Biraz savurganlık oldu ama tek katlı tuvalet kağıdı alarak telafi ettim.
Es ist etwas verschwenderisch, aber ich habe es ausgeglichen. Einlagiges Toilettenpapier.
Ben mi savurganmışım?
Sie nennt mich verschwenderisch?
İmam ve mollaları… savurganlığımı cezalandırmak için Tanrının intikamı için dua etmekteler.
Beten, dass Gott mich für meine Zügellosigkeit bestraft. Der Imam und die Mullahs.
Savurganlık bir terör eylemidir!
Bevorteilung ist ein terroristischer Akt!
Savurganlık bir terör eylemidir.
Extravaganz ist ein terroristischer Akt.
Ama savurganlıktan nefret ettiğimi biliyorsun. Bebeğim, sana bir milyar çizburger alırım.
Ich würde dir eine Milliarde Cheeseburger kaufen, aber ich hasse Verschwendung.
İkinci seçenek orijinalliğe ve savurganlığa odaklanan kızları tercih edecektir.
Die letztere Option wird Mädchen bevorzugen, die sich auf Originalität und Extravaganz konzentrieren.
Savurganlıktan Kaçınmak.
Insellösungen vermeiden.
Savurganlıktan Kaçınma.
Nahaufnahmen vermeiden.
Sonuçlar: 40, Zaman: 0.0567

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca