Sebzeyi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Sebzelerimi en yaramaz şekilde alırım. Ne? Sen….
Sebzeleri burada kesiyorum.
Meyveler, sebzeler, etler.
Size taze sebze meyve sözü vermiştim.
Annem sebzeleri özlüyor, ben özlemiyorum.
Sanırım sebzeden önce tatlı yiyemediğin… duygusal çaresizliğini kanalize ediyorsun değil mi?
Sebzeler iyi olur.- Pizza.
Meyve ile sebzenin arasındaki fark, meyve olgunlaşır, sebze ise kahverengileşir.
Sebze, Henry!
Dur, sebzelerin artık ofise mi yollanıyor?
Toz olmayan sebzeler ve balık.
Şef, sebzeleri hazırlıyor olmalıydın.
Topladığım sebzeleri pişiriyorum. Akşam yemeğine, bahçemizden.
Anne.- Sebzelerini ye, tamam mı?
Benim gibi. Sebze veya çiçek yetiştirmek için.
Pazarda sebze ve meyve satıyordum.
Sebzeler, yumurtalar, peynir.
Sebzelerden de nefret ederim.
Etleri ve sebzeleri doğrarsın, et suyunu eklersin… ve birkaç saatliğine pişirirsin.
Anne, sebzelerin altını kıstın mı?