SEVGILISIYLE - Almanca'ya çeviri

Freundin
arkadaş
sevgili
dostum
Geliebte
sevgili
metresi
aşkım
sevilen
sevdiği
biricik
aşığı
mit ihrem Freund
Liebe
aşk
sevgi
seviyorum
aşkın
severim
değerli
aşığım
bayılırım
çok seviyorum
Lover
sevgili
aşık
aşkım
erkek arkadaşın

Sevgilisiyle Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Sizle gelirdim ama sevgilisiyle bana uğrayacaklar.
Ich käme ja mit, aber er besucht mich später mit der Freundin.
Annemin sevgilisiyle tanıştım.
Ich habe Moms Freund kennengelernt.
Sevgilisiyle kavga etti, Michael Blake. 10 da yemek yedi. Ve o.
Um zehn war sie zu Hause und… Dann stritt sie mit Michael Blake, ihrem Freund.
Eski kocamın sevgilisiyle tanışmadım bile.
Ich kenne die Freundin meines Exmannes nicht mal.
Kızına sevgilisiyle seks yapmasını mı söyledin?
Hast du unserer Tochter gesagt, sie soll Sex haben?
Niye Aly ve sevgilisiyle olsunlar ki? Akıyoruz! Garip.
Warum ist sie bei Aly und ihrem Freund? Das ist seltsam.
Ben asla… erkek kardeşimin sevgilisiyle asla…- Burası?- Evet.
Oh ja… Ich hätte doch nie… Die Freundin meines Bruders.
Güzel oyuncu bir röportajında, sevgilisiyle ilgili olarak;“ Çok zeki.
Die Sängerin über ihren Liebsten im Interview:„Er ist wunderbar.
Ayrı ayrı sorgulanan adamlara Susannanın sevgilisiyle hangi ağacın altında buluştuğu sorulur.
Er fragte sie unabhängig voneinander, unter welchem Baum Susanna ihren Mann wohl betrogen hätte.
Kızınızın sevgilisiyle tanışır mısınız?
Kennen Sie den Freund Ihrer Tochter?
Angel sen Debin sevgilisiyle tanışmış mıydın? Rudy Cooper?
Angel, hast du jemals Deb's Freund, Rudy Cooper, getroffen?
Sevgilisiyle birlikte kaçmış.
Abgehauen mit ihrem Liebhaber.
Caroline babasıyla, Elena sevgilisiyle. Elena Gilbertti.
Caroline ist bei ihrem Vater, Elena bei ihrem Freund.
Muhtemelen yanlış adamın sevgilisiyle yattı.
Er schlief vermutlich mit dem Mädchen des falschen Kerls.
New Yorka geldiğinde… Salazar bazen Harlemdeki sevgilisiyle kalır.
Wenn er nach New York kommt, bleibt Salazar manchmal bei einer Freundin in Harlem.
Olayı nasıl eline yüzüne bulaştırıp Pennyi sevgilisiyle barıştırdığını tekrar anlat.
Erzähl uns noch mal, wie du es vermasselt und Penny wieder mit ihrem Ex-Freund zusammen gebracht hast.
Sınıftaymış gibi kız kardeşinin sevgilisiyle flört ediyor.
Sie flirtet mit dem Freund ihrer Schwester, wie in der Schule.
Burada kocamın sevgilisiyle konuşuyorum.
Ich rede mit dem Liebhaber meines Mannes.
Kızımla ve onun yeni sevgilisiyle… konuşmak istiyorum.
Und ihrem neuen Freund reden. Ich will nur mit meiner Tochter.
Gösteriyi çakışmayacak şeklide ayarlayacağız ki… hepinizin sevgilisiyle bolca dans edecek vakti olsun.
Ich werde dafür sorgen, dass ihr alle genug Zeit zum Tanzen habt.
Sonuçlar: 74, Zaman: 0.0437

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca