SEVMEYE - Almanca'ya çeviri

zu lieben
sevmek
aşık
seviyor
sevişmeye
sevgi
aşk
seven
sever
zu mögen
sevmeye
hoşlanmaya
seviyor
beğenmeyi
sever
seven
seviyor gibi
liebst
seviyorum
tatlı
iyi
nazik
çok seviyorum
sevimli
sevgili
kibar
düşkün
uslu
gefällt
bir iyilik
düştü
memnun
beğendi
bir kıyak
severim
sevdim
rica
hoşlandım
lieben
seviyorum
tatlı
iyi
nazik
çok seviyorum
sevimli
sevgili
kibar
düşkün
uslu
an die Liebe
aşka
sevgiye
aşkın
sevmeye

Sevmeye Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Kafanın arkasını gerçekten sevmeye başladım.
Ich fange wirklich an, deinen Hinterkopf zu lieben.
Peter, seni yeniden sevmeye başladım.
Peter, ich beginne, dich wieder zu mögen.
Hiçbir yere gitmiyorum ve ben de seni sevmeye başladım.
Und ich fange auch an, dich zu lieben.
Yakında insanları bile sevmeye başlayacaksın.
Bald wirst du sogar anfangen, Menschen zu mögen.
Beni biraz daha sevmeye hazırlanın.
Macht euch bereit mich noch mehr zu lieben.
Biliyor musun, seni gerçekten sevmeye başladım.
Weißt du, ich fang wirklich an, dich zu mögen.
Ben de bir keresinde bir kadını sevmeye cüret ettim.
Ich habe es einst gewagt, eine Frau zu lieben.
Sanırım seni sevmeye başladım.
Langsam fange ich an, dich zu mögen.
Niye? Seni yeterince sevmeye çalışmak çok yorucu.
Warum? Es ist anstrengend, zu versuchen, dich genug zu lieben.
Hayır, sadece seni sevmeye.
Nein, dich einfach zu mögen.
Hayır, birbirinizi yeniden sevmeye çalışmaktan.
Nein, versuchen, einander wieder zu lieben.
Daha anca seni sevmeye başlıyorum.
Ich fang erst an, dich zu mögen.
Ama onu sevmeye yeni başlamıştım.
Aber ich fing gerade erst an, sie zu lieben.
Tam da onu sevmeye başlamıştım.
Ich hatte gerade angefangen, sie zu mögen.
Onu ben de sevmeye çalıştım.
Ich versuche auch, ihn zu lieben.
Ayrıca, seni sevmeye başladım.
Außerdem fange ich an, dich zu mögen.
Vietnamda onu tekrar sevmeye çalıştım.
In Vietnam hab ich versucht, ihn wieder zu lieben.
Ama zaman ilerledikçe onu sevmeye başladım.
Doch mit der Zeit begann ich, ihn zu mögen.
Ama seni sevmeye başladım.
Jetzt fange ich an, dich zu mögen.
Ve bu yüzden… bugün itibariyle… Seni sevmeye karar verdim.
Von heute an. Also entschied ich, dich zu lieben.
Sonuçlar: 346, Zaman: 0.0303

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca