SEYIRCISI - Almanca'ya çeviri

• Publikum
• Zuschauer

Seyircisi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Üstelik de kendi evlerinde, kendi seyircisi önünde oynayacaklardı.
Sie haben eben zu Hause gespielt, vor ihrem Publikum.

Hangisi nin daha çok seyircisi var?
Welche hätte mehr Zuschauer?

Üstelik de kendi evlerinde, kendi seyircisi önünde oynayacaklardı.
Sie haben eben zuhause gespielt, vor ihrem Publikum.

Başka bir dünyanın seyircisi.
Zuschauer aus einer anderen welt.

Anladım ki onların da kendilerine göre seyircisi var.
Ich wusste auch, es gibt ein Publikum für sie.

Yaz Tatili Seyircisi, 8 Milyona Yaklaştı.
Polizeiruf“ beendet die Sommerpause mit fast 8 Mio. Zuschauern.

Kendi hayatımın seyircisi olmuştum, bir süper kahramanın süper güçlerini bulmasını izliyordum.
Ich war Betrachter meines eigenen Lebens und beobachtete eine Superheldin, die gerade ihre Superkräfte entdeckte".

Günümüzde Lorenzettinin seyircisi yöneten değil, yönetilen;
Das Publikum für Lorenzettis Fresken sind heutzutage nicht die Regierenden,

onlar televizyona hayat verdi fakat onların seyircisi olarak sizler, kollektif sosyal vicdanınızla ona hayat,
sicher, aber Sie als Zuschauer, durch unser kollektives soziales Gewissen, entscheiden über Leben,

Ünlü TED seyircisi olmasa bile, bir çok insan bilinmeyenin,
Vielleicht nicht das großartige TED Publikum, aber so viele andere Menschen lernen

Tek seyircisi, Michael Jacksonın sahnelere geri döneceği şovunu hazırlarken seyreden küçük bir teknisyenler ve dansçı grubuydu.
Ein paar Techniker und Tänzer waren seine einzigen Zuschauer. Sie erlebten, wie Michael eine Show erschuf, die sein Bühnen-Comeback bedeutet hätte.

Seyirciye gereksinim var.
Ich brauche das Publikum.

Seyircimiz dört kat arttı.
Viermal mehr Zuschauer.

Seyirciye ihtiyaçları yok.
Die brauchen kein Publikum.

Evet,% 80 seyircimiz vardı, sıfırla kapattım yani.
Ja, wir hatten 80% Publikum, also bin ich bei Null rausgekommen.

Seyircinin programı izleyebilmesi gerekiyor.
Der Zuschauer muss die Sendung sehen können.

Seyircilere soralım.
Das Publikum befragen.

Seyircinin katılımıyla her zaman daha iyi olur.
Ist doch viel besser, wenn die Zuschauer mitmachen.

Milan seyircileri ne kadar iyi!
Prima Publikum, die Mailänder!

Seyirci kazandırır.
Das bringt Zuschauer.