Sigara almaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ben sigara almaya gidiyorum, buradan ayrılma.
Ich hole Zigaretten, rühr dich nicht von der Stelle.Ben sigara almaya gidiyorum.
Beeil dich. Ich hol Zigaretten.Sigara almaya?
Bin Zigaretten holen?Birçok müşteri sigara almaya geliyor ve tonlarca başka şey de alıyor.
Viele kommen, um Zigaretten zu kaufen und Evet sigara almaya çıkmıştım.
Ja, ich kaufte Zigaretten.Büyük mavi babanız sigara almaya çıkıp geri dönmediği için mi?
Eine Schachtel Zigaretten zu bekommen und kam nie zurück? Weil dein großer blauer Daddy gegangen ist?Beni kasıtlı olarak sigara almaya gönderdin, değil mi?
Du hast mich absichtlich… losgeschickt, um Zigaretten zu holen, oder?Belki sigara almaya çıkmıştır.
Vielleicht holt sie Zigaretten.Sigara almaya giderken arabada bekleyen çocuklar değiliz.
Wir warten nicht auf dem Rücksitz, während Sie Kippen kaufen.Sigara almaya çalıştım ve beni dışarı attılar.
Im Tabakladen hat man mich rausgeworfen.Beni sigara almaya bilerek yolladın değil mi?
Du hast mich absichtlich… losgeschickt, um Zigaretten zu holen, oder?Sigara almaya çıkıyorum.
Ich hole Zigaretten.Sigara almaya kalksam param yok lan!
Ich habe nicht einmal Geld, um Zigaretten zu kaufen!Sigara almaya çıktılar.
Sie sind Zigaretten holen.Del Gruner sigara almaya çıkmamış.
Del Gruner ist nicht weg, um Zigaretten zu kaufen.Sigara almaya gidiyorum demişti.
Er war zum Zigaretten kaufen gegangen.Oğlum hani sen sigara almaya gitmiştin?
Du warst doch zum Zigarettenkauf gegangen?Bu Macarların çoğu tütün dükkânına sigara almaya giderlerdi.
Viele dieser Ungarn gingen in Tabakläden, um Zigaretten zu erwerben.Bir gün babası onu sigara almaya göndermişti.
Eigentlich hatte ihr Vater sie geschickt, Zigaretten zu holen.Tamam, önce gidip gömleğimi değiştireceğim,… sonra Megana, sigara almaya gideceğimi söyleyeceğim… sonra da onun kapısını çalacağım.
Okay, ich ziehe mich um,… sag Megan, dass ich Zigaretten holen gehe,… dann klopfe ich an ihre Tür.
