SIYAHI - Almanca'ya çeviri

schwarze
siyah
zenci
kara
sade
koyu
black
kapkara
beyaz
ein Schwarzer
kara
siyahi
zenci
biri siyah
farbige
renk
siyah
Black
kara
siyah
Neger
zenci
siyahi
negro
Schwarzsein
siyahi
schwarzen
siyah
zenci
kara
sade
koyu
black
kapkara
beyaz
schwarz
siyah
zenci
kara
sade
koyu
black
kapkara
beyaz
schwarzer
siyah
zenci
kara
sade
koyu
black
kapkara
beyaz
farbigen
renk
siyah
eine Schwarze
kara
siyahi
zenci
biri siyah
einen Schwarzen
kara
siyahi
zenci
biri siyah
einem Schwarzen
kara
siyahi
zenci
biri siyah

Siyahi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bu gece Siyahi Gerilla Ailesi ile toplantının ayarlandığından emin ol.
Dass das Treffen heute Abend mit der Black Guerilla Family steht.
Rüzgâr Gibi Geçtiden beri, bu kadar siyahi ve beyaz bir arada çalışmamıştı.
Haben seit"Vom Winde verweht nicht mehr zusammengearbeitet. So viele Neger und Weiße.
Sonrasında beyaz bir Amerikada siyahi olmak var.
Aber dann gibt's das Schwarzsein im weißen Amerika.
Siyahi olduğunuzu sanıyordum.
Ich dachte, Sie wären schwarz.
Siyahi biriyle sohbet etmeye başladım.
Ich begann ein Gespräch mit einem Schwarzen Kerl.
Siyahi çocuk burada mı yaşıyor?
Wohnt hier der farbige Junge?
Siyahi kadın.
Eine schwarze Frau.
Siyahi Gerilla Ailesi olduğu söyleniyor.
Die Black Guerilla Family soll es gewesen sein.
Yeni mühendisimin şey olduğunu… Siyahi.
Ein Neger ist. Dass mein neuer Ingenieur.
Neden hiç siyahi komşumuz yok?
Warum haben wir keine schwarzen Nachbarn?
Siyahi oğlum.
Mein schwarzer Sohn.
Güzel, siyahi ve Montana.
Schön, schwarz und in Montana.
Siyahi Noel Baba.
Der schwarze Weihnachtsmann.
Siyahi askerler savaşa hazır değilmiş,
Was die uns angetan haben, ist… Farbige Soldaten sind nicht kampftauglich"
Siyahi toplumumuzun kaderini belirlemek için güç istiyoruz.
Wir wollen die Macht, um das Schicksal unserer Black Community selber zu lenken.
Siyahi nüfusun büyük bir kısmı kokain bağımlısı olmuştu.
Ein großer Teil der schwarzen Bevölkerung war cracksüchtig.
Evet. Siyahi bir çocuk peşlerinden ayrılmazdı.
Ja, ein Schwarzer, ein Neuling, begleitete sie.
Siyahi kocamın adı Lars Nordvich değil.
Der Name meines farbigen Mannes ist nicht Lars Nordivist.
Siyahi ve gururlu kalın.
Bleibt schwarz und stolz.
Iki siyahi adami bekliyoruz.
Wir warten auf zwei schwarze Typen.
Sonuçlar: 1034, Zaman: 0.054

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca