Solumak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Sıcak veya kuru havayı solumak- boğaz aşırıya kaçar
Bir bebek olarak tozu solumak, astımı önlemeye yardımcı olabilir: Çalışma.
Toluen solumak sağlığımız için tehlikeli olabilir, bu nedenle bazı önlemler almak gerekir.
Siz duştayken buhar solumak, göğsünüzdeki mukus gevşemesine yardımcı olabilir.
Evde hayvanlar solumak tavsiye edilmez.
Bu durumda burnu solumak zordur ve konuşma sırasında ses rahatsız edilir.
Temiz dağ havasını solumak seks yapmak için.
Sis yüzünden, zehir solumak gibi.
Aynı havayı solumak istedim.
Panik atak sırasında lavanta yağının kokusunu solumak bazı semptomları hafifletebilir.
Yabani zencefil: Bu güçlü kokuyu solumak beyninizdeki serotonin reseptörlerini aktive edebilir.
Ayrıca, yangın sırasında korozif dumanı solumak mümkündür.
Kimse, başkasının sigara dumanını solumak zorunda değildir.
Nefes alamıyorlar, sadece bu gazı solumak istemiyorlar.
Çocukluğundaki herkes haşlanmış patatesleri solumak zorunda kaldı.
Eski bir cihazdı ve içine yeni bir hayat solumak harika bir deneyimdi.
sadece soğuk hava solumak gerekir.
Bunu sağlamak içinse 29 kilo oksijen solumak gerekiyor.
Eğer bu önemliyse aynı havayı solumak saçmalık.
Aksi halde kimyasal buharları solumak zorunda kalacaksınız.