Sookienin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bu akşam Sookienin evine gelme.- Tamam.
Beni Sookienin peşinden gönderdiğinde sen karıştırdın.- Hayır.
Sookienin hayatını senin kadar kolay tehlikeye atamıyorum belki de.
Sookienin büyükannesinin niyet edilen kişi olduğunu sanmıyorum.
Evlerden bahsetmişken, Sookienin setteki evi aslında Lorelai ve Rorynin evinin arkasında.
Günün birinde Sookienin çalıştığı bara ilk kez olarak bir vampir gelir.
Yani, Sookienin kanının gündüz yürümeni sağlayabileceği doğru?
Perşembe günü Sookienin prova yemeği var.
Dün geceki Sookienin yemeğinden önce buradaydılar.
Sookienin düğünü için aldım.
Biraz dağınık olmasa Sookienin dosyası olmazdı.
Tatlım, Sookienin olayı.
Tamam. Bu akşam Sookienin evine gelme.
Onlar benim değil, Sookienin düğün planları.
Jason Stackhouse( Ryan Kwanten), Sookienin erkek kardeşi.
Evet, Sookienin patronuydunuz.
Jason Stackhouse: Sookienin erkek kardeşi.
Sam Merlotte( Sam Trammell), Sookienin çalıştığı lokantanın sahibi.
Deanle beraber Sookienin düğününde.
Geçen gece Sookienin evinde sen gittikten sonra Lafayette bana çok mantıklı bir şey söyledi.