SORGULAMAYA - Almanca'ya çeviri

• zu hinterfragen
• in Frage zu stellen
• zu befragen
• infrage zu stellen
• zu fragen
• verhören
• anzuzweifeln
• zur Befragung
• zu zweifeln
• zum Verhör
• auszufragen

Sorgulamaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Sen ve ben birlikte çalışacağız. Ama Bölümün Janei alması için gelmesini istiyorum böylece onu sorgulamaya devam edebilirler.
Die Zentrale soll Jane Saunders abholen und sie weiter verhören.

Her şeyi… sorgulamaya başladım.
Ich fing an, alles infrage zu stellen.

Ve şüphelileri sert bir biçimde sorgulamaya başladım.
Und ich habe begonnen, Verdächtige eindringlich zu befragen.

Şimdi de tüm hayatınızı sorgulamaya başlarsınız.
Beginnt, ihr ganzes Leben zu hinterfragen.

Gerçeğin ne olduğunu sorgulamaya başlar.
Man beginnt sich zu fragen, was ist wahr(echt).

Böylece seçmenler bu tehdidin gerçekliğini sorgulamaya başladılar.
So begannen die Wähler, die Realität der drohenden Bedrohung in Frage zu stellen.

Kutsal kitabı sorgulamaya başladı. Aramızdan bazıları.
Einige von uns haben angefangen, die Schrift anzuzweifeln.

Biz sorgulamaya geldik.
Wir kommen zur Befragung.

Bazı insanların yolculuğu uzun sürmüştür, ve sorgulamaya başlarlar.
Einige Leute sind eine lange Zeit mitgefahren und sie fangen an zu zweifeln.

Townsend oraya onu sorgulamaya gitti.
Townsend will ihn dort verhören.

Ve ayrıca şüphelileri aktif bir şekilde sorgulamaya başladım.
Und ich habe begonnen, Verdächtige eindringlich zu befragen.

Her şeyi sorgulamaya başladım.
Ich habe angefangen, alles infrage zu stellen.

Sonra hayatın anlamını sorgulamaya başladım.
Dann begann ich, den Sinn des Lebens zu hinterfragen.

eleştirmenler eylemlerini sorgulamaya başladı.
seine Handlungen in Frage zu stellen.

Joenun çıraklığı görevini sorgulamaya başlar.
Joe's Lehrling zu fragen.

Onları sorgulamaya götürün.
Bringt sie zum Verhör.

Dürüstlüğünü sorgulamaya hakkım yoktu.
Ich hatte kein Recht, deine Ehrlichkeit anzuzweifeln.

Senden Jack Bauerı Ryan Burnetti sorgulamaya göndermeni istiyorum.
Ich will, dass Sie Jack Bauer zu Ryan Burnett zur Befragung schicken.

Ama Bölümün Janei alması için gelmesini istiyorum böylece onu sorgulamaya devam edebilirler.
Die Zentrale soll Jane Saunders abholen und sie weiter verhören.

Bu tahkimde davalı Simon Fasseli sorgulamaya çalışıyordum.
Ich habe versucht Simon Fassel zu befragen, den Angeklagten bei diesem Schiedsverfahren.