Soygunun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Soygunun nerede gerçekleştiğini biliyor musun?
Bu senin ilk soygunun.
Es ist dein erster Raub.Ve polis, Cortési vererek teslim oldu. Soygunun başlamasından bu yana 44 saat geçti.
Und die Polizei lässt Cortés frei. Der Raub ist seit 44 Stunden im Gange.Bu, bu sabahki soygunun kaseti.
Das ist das Tonband vom Raub heute Morgen.senin hayali soygunun da beni neredeyse yakıyordu.
und dein eingebildeter Raub, der mich fast begrub.Wally ve Todd, Motel 24e soygunun olduğu gece giriş yapıp ertesi sabah çıkmışlar.
Wally und Todd checkten im Motel 24 ein, am Abend des Raubüberfalls, verließen es am nächsten Morgen.Bu soygunun bir parçası mı?
Ist das Teil des Raubs?Soygunun bir parçası değil.
Es ist nicht Teil des Raubs.Soygunun bir parçası değildi.
Soygunun gerçek kurbanı ile konuşuruz.
Wir reden mit dem wahren Opfer des Diebstahls.Bu soygunun ilginç.
Soygunun çoğul hali soygunlardır. .
Die Pluralform von Überfall ist Soygunun işlenmesi sırasında.
Während eines Raubüberfalles.Öyleyse onları nasıl bulacağız? 14 soygunun ortak paydasını bulacak ve oradan hareket edeceğiz.
Geçtiğimiz ay, aynı hayvan maskesiyle yapılan diğer iki soygunun dosyası.
Siyah halkımıza karşı beyazlar tarafından yapılan soygunun sona ermesini istiyoruz.
Wir wollen ein Ende des Raubes des weißen Mannes an unserer schwarzen Community.Gold Şehir Bankasındaki soygunun tanıkları.
Zeugen des Raubüberfalles auf die Gold City Bank.Peki soygunun benim klübemden yapılma şansı ne?
Wie groß ist die Chance, dass ich überfallen werde?Evet. O soygunun parası senin çocuklarına gitmeliydi.
Soygunun ortasında sevgilisini vurmuş.
Hat ihren Freund beim Raubüberfall erschossen.
