Stresten Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Stresten saçım dökülüyor.
Ich verliere Haare durch Stress.Mitsuha kesin stresten öyleydi, değil mi?
Du bist bestimmt einfach nur im Stress, oder, Mitsuha?Stresten uzak durması gereken biri için… yerleşilecek en son yeri bulmuşsun.
Stresten uzak durması gereken birine göre yerleşecek en kötü yeri seçmişsiniz.
Für jemand, der Stress meiden soll, sind Sie an einem hektischen Ort.Stresten olduğuna emin misin?
Ist es wirklich der Stress?Stresten uzak durması gereken birine göre yerleşecek en kötü yeri seçmişsiniz.
Haben Sie sich ja einen schönen Ort ausgesucht. der Stress vermeiden soll, Für jemanden.Stresten ve uykusuzluktan dolayıydı.
Es lag am Stress und Schlafmangel.Birileri stresten yemeğe başlamış.- Evet.
Jemand isst aus Stress.- Ja.Muhtemelen stresten tatlim. Hayir.
Nein. Es liegt wahrscheinlich nur am Stress.Stresten falan olmalı.
Stresten kaçması gereken biri için yerleşecek… çok kötü bir yer seçmişsiniz.
Haben Sie sich ja einen schönen Ort ausgesucht. der Stress vermeiden soll, Für jemanden.Muhtemelen stresten tatlım. Hayır.
Nein. Es liegt wahrscheinlich nur am Stress.Stresten yedim!- Sakar!
Es war der Stress!- Clumsy!Stresten kaçınması gereken bir adam için… müthiş bir yer seçmişsin.
Für jemand, der Stress meiden soll, sind Sie an einem hektischen Ort.Stresten falan çok mu yemiş?
Hat sie aus Stress gegessen?Tüm gün stresten yemek yiyen kız söylüyor.
Sagt das Mädchen, das den ganzen Tag aus Stress vor sich hinfuttert.Beni stresten öldürecek misin?
Sie wollen mich wohl umbringen vor Stress.Stresten uzak durması gereken biri için… yerleşilecek en son yeri bulmuşsun.
Für jemand, der Stress meiden soll, sind Sie an einem hektischen Ort.Birileri stresten kendini yemeğe vermiş. -Tamam.
Jemand isst aus Stress.- Ja.Başım stresten patlayacak.
Ich hab Kopfschmerzen vom Stress.
