Suçlular Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Suçlular görüp kaçar.
Suçlular Ve Diğerleri.
Suçlular bir hata yapmak sürece,
Die kriminellen einen Fehler machen, es gibt keine Möglichkeit,Şüphesiz ki suçlular, cehennem azâbında ebedi olarak kalacaklardır.
Suçlular, Tony. Suçlular mı?
Suçlular ve aptallar.
Suçlular derhâl okuldan atılacak.
Bu suçlular size ne görmek istediğinizi gösterirler,
Kesinlikle suçlular sapıklık ve çılgınlık içindedirler.
Gewiß, die Übeltäter befinden sich im Irrtum und Wahnsinn.Çocuk suçlular neden yetişkinlerden farklı değerlendirilmelidirler?
Weshalb werden jugendliche Straftäter anders bestraft als Erwachsene?Mümkün olduğunca çok para kazanmak için Suçlular bu tür programlar geliştirmek.
Die kriminellen entwickeln solche Programme, um so viel Geld machen wie möglich.Suçlular ise cehennem azabında ebedî kalacaklar.
Die Sünder werden ewig in der Strafe der Gahannam verharren.Ve şimdi de tüm suçlular gibi, geçmişini temize çıkarmaya çalışıyorsun.
Deine Geschichte umzuschreiben. Nun versuchst du, wie alle Missetäter.Suçlular da kaçmış.
Der Verbrecher entkam.Suçlular ve sapıklar.
Kriminelle und Perverse.Suçlular para ödemek Bu durumda yapmanız gereken son şeydir.
Die Gauner zu bezahlen, ist das letzte, was, das Sie tun sollten.Tüm suçlular, kurbanlarını internet üzerinden buluyor.
Die Täter suchen sich ihre Opfer per Internet aus.Suçlular olarak yüz çevirmeyin!
Und kehrt euch nicht als Übeltäter ab!Suçlular Aramızda( Atıf Kaptan Seslendirmesi).
Straftäter die Straftäter(innen)-.Fakirler, hırsızlar, suçlular, hiç parası olmayan fakirler.
