SUYUNUZ - Almanca'ya çeviri

• Wasser

Suyunuz Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Buzlanma önlemek için kullanılabilir, çünkü suyunuz yoksa, buzunuz yoktur.
Also zum Beispiel Vereisungsschutz, denn ohne Wasser gibt es kein Eis.

Hayır, ne için kullanacaktınız? Şişe suyunuz var mı?
Nein, lassen Sie das Wasser.- In der Flasche?

Doldurmak mı? Suyunuz kalmamış Bayan.
Lady, Sie haben kein Wasser mehr.

Viskiniz ve suyunuz efendim.
Ihr Whisky mit Wasser, Sir.

Hadi ama. Peki elektriğiniz, suyunuz?
Na los. Und die Stromversorgung und das Wasser?

PH ne kadar yüksekse, suyunuz o kadar iyi demektir.
Je höher der pH-Wert ist, um so basischer ist das Wasser.

Tanrı burada olduğunuzu biliyor çünkü suyunuz kesildi… ve dualarınız sadece fasulyeleriniz.
Aber ihr seid nur hier, weil die Quelle nicht mehr läuft. Und eure Gebete an Gott gelten nur euren Bohnen.

Ciğerleri suyla dolunca batar.
Bis seine Lungen voll Wasser sind.

Suyla beraber bana ilaç da vermiş olmalı.
Er muss mir Drogen mit dem Wasser verabreicht haben.

Boone suları aldı. Boone!
Boone hat das Wasser genommen. Boone!

Sular daha da yükselirse mahsur kalabiliriz.
Wenn das Wasser höher steigt, sind wir gestrandet.

Suyun altında ne olduğunu bilmiyoruz?
Wer weiß, was unter dem Wasser ist?

Ve suda geçerli.- Aç değilim.
Ich hab keinen Hunger. und Wasser.

Derin sular Sherlock, bütün hayatın boyunca.
Dein Leben lang. Tiefe Wasser, Sherlock.

Belki suları kontamine olmuştır.
Vielleicht war das Wasser kontaminiert.

Hiç su içtin mi?
Hast du viel Wasser getrunken?

Durgun sular derin akar… derin cepler de öyle.
Stille Wasser sind tief… und das sind auch Ihre Taschen.

Yiyeceğimiz, suyumuz, gücümüz, herşey Fransadan geliyor.
Nahrung, Wasser, Energie, alles kommt über Frankreich zu uns.

O suda kolibasili var.
Das Wasser ist voller E.

Suda kabarcık var.
Das Wasser hat Bläschen.