TAKILAN - Almanca'ya çeviri

angeschlossenen
bağlı
katıldı
takılı
bağladım
hängen
asmak
yüzüstü
asılı
bağlıdır
asıldı
asarlar
asın
takılı
takılmak
steckt
koymak
sokmak
içinde
var
sokar
takılıp
sıkışmış
vardır
saplanmış
mahsur
angeschlossene
bağlı
katıldı
takılı
bağladım
getragen werden
giyecekleri
taşımak için

Takılan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Hep müzisyenlerle takılan kişiye ne denir?
Wie heißen die Typen, die immer mit Musikern abhängen?
Hızlı traktörlerin arkasına takılan ekipmanlar trafikte net görülebilir olmalıdır.
Arbeitsgeräte, die hinter schnell laufenden Traktoren angebaut sind, müssen im Straßenverkehr deutlich erkennbar sein.
Evin etrafında takılan biri, garip telefonlar?
Jemand, der ums Haus schlich, seltsame Anrufe?
Bu kardeşinle takılan vampir olabilir mi?
Derselbe Vampir, mit dem Deine Schwester'rummacht?
Meçhul bodrum katında takılan inek tiplerden değil.
The Faceless sind keine Nerds, die im Keller hocken.
Arkasına takılan büyük çocuklar bile büyük bir battaniyeyle hava koşullarından korunurlar.
Selbst größere, am Rücken angebrachte Kleinkinder sind durch eine große Decke vor dem Wetter geschützt.
Uçağa takılan tüm sistemler test edilecektir.
Alle am Flugzeug installierten Systeme werden getestet.
Thunderbolt 3 takılan kablo ve cihazların kapasitelerini dinamik olarak tespit eder.
Thunderbolt 3 erkennt dynamisch die Fähigkeiten der eingesteckten Kabel und Geräte.
Aklına takılan tek nokta, çocuktu.
Der Einzige, der seinen Verstand nutzte, war ein Kind.
Dini nedenlerle takılan başörtülü resimler kabul edilmektedir.
Kopfbedeckungen, die aus religiösen Gründen getragen werden, sind zulässig.
Cool Worldde takılan insanlara ne olur?
Was passiert mit Menschen, die in der Cool World leben?
Leon Jamesle takılan sarışın bir genç tanıyor musun?
Kennst du diesen blonden Knaben, der mit Leon James rumhängt?
Ancak objektifin önüne takılan her ekstra filtre maalesef fotoğrafın kalitesini o oranda düşürecektir.
Denn jeder Filter, den Ihr vor das Objektiv setzt, mindert die Qualität des Fotos.
Zırha ve takılan motora bağlı olarak aracın ağırlığı 34 ile 39 ton arasında değişiyordu.
Je nach verbauter Panzerung und Motor wog das Fahrzeug zwischen 34 und 39 Tonnen.
Buna, boynuna takılan bandana veya kırmızı fular eşlik ediyordu.
Dies wurde von einem Bandana oder roten Schal begleitet, der um den Hals getragen wurde.
Minyatürleşen teknoloji sayesinde, kulak arkasına takılan işitme cihazları da son derece modernleşmiştir.
Dank der miniaturisierten Technologie sind auch hinter dem Ohr sitzende Hörgeräte sehr diskret geworden.
İmplantlara takılan dişlerin çoğu sadece diş hekimi tarafından takılabilir ve çıkarılabilir.
Die meisten an Implantaten befestigten Zähne können nur vom Zahnarzt befestigt und entfernt werden.
Genellikle anti-sosyal takılan Koyomi, Tsubasanın gerçekçi kişiliğinden hoşlanır.
Koyomi, der normalerweise antisozial ist, mag tsubasas bodenständige persönlichkeit.
Deanna, aklıma takılan bir şey var.
Deanna, mich beschäftigt etwas.
Sınırlamalar Aracın arkasına takılan bir bisiklet taşıyıcı veya diğer donanımlar kameranın görüş açısını engelleyebilir.
ACHTUNG Fahrradträger oder anderes hinten auf dem Fahrzeug montiertes Zubehör kann die Sicht der Kamera verdecken.
Sonuçlar: 102, Zaman: 0.0604

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca