Takmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Evet, siz de yakın zamanda takmaya başlamışsınız.
Bazı insanlar sokaklarda maske takmaya bile başlamış.
Çoraplarımın altına takmaya çalıştım.
Cassidyyi verirsen şapka takmaya devam edebilirsin.
Bir kişi bir çanta takmaya görsün.
Tüm gün boyunca takmaya gerek yoktur.
Ancak enerjisine alıştığınızda sürekli olarak takmaya devam edebilirsiniz.
Adımda yaptığınız gibi altı şeridi battaniyenin diğer 3 kenarına takmaya devam edin.
Peki kısa boylu olmayı bu kadar takmaya gerek var mı?
Ciddi ciddi şapka takmaya başlamalıyım.
Ne zamandan beri Kızılderili takıları takmaya başladın?
Maske takmaya ikna etmekle geçirdim. Ama onun yerine tüm karantinamı üç yaşındaki bir çocuğu.
Ayrıca saatimi sağ bileğime takmaya başladım ve sağ elimle traş ettim.
onlar da protezleri takmaya başladılar.
Altı yedi ay önce onu takmaya başlamış, ama nereden geldiği hakkında hiç fikirleri yok.
Geçen hafta onu dinleme cihazı takmaya ikna ettim. Bu gece de sokağın ortasında vuruldu.
hasta görme keskinliğini düzeltmek için gözlük takmaya zorlanacaktır.
Ama bunu yapmamın temel nedeni, Lady Gaga tarzı itici bir mikrofon takmaya zorlandığımda böyle olması.
Bazı elbiselerde mücevher takmaya gerek yoktur; çünkü elbisenin kendisi başlı başına mücevherdir.
Den beri, Lexus LS 400, 4 hava yastığı( iki ön ve iki taraf) takmaya başladı.