Taksiyle Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Katya ofisten taksiyle ayrılıp bilinmeyen bir yere gitti.
Katya hat das Büro in einem Taxi verlassen. Unsere Leute sind an ihr dran.Sonra taksiyle buraya dönmüştür?
Also… dannister mit einem Taxi zurûckgefahren?Taksiyle gelmiş.
Geriye taksiyle dönerim.
Zurück nehme ich ein Taxi.Çok geç olduğunda taksiyle gitmen gerektiğini biliyorsun, değil mi?
Du weißt, wenn es spät wird, musst du ein Taxi nehmen,?Dinle. Taksiyle Duchess Countye gelip Marshallın arabasının patlak lastiğini değiştirir misin?
Hör zu, könntest du dir ein ein Taxi nach Dutchess County nehmen und Taksiyle 25 dakikada oradasınız.
Ein Taxi braucht 25 Minuten.Buraya taksiyle geldim.
Ich kam im Taxi her.Taksiyle mezarlığa gideriz, fakat Greenwich Village dışında ineriz.
Wir steigen ins Taxi zum Friedhof, aber steigen in Greenwich Village aus.Çantayı al ve taksiyle oteline geri dön.
Sie nehmen Çünkü taksiyle gitmek istedik, adamım.
Roger yemek için taksiyle buraya geldiğinde zaten biraz sarhoştu.
Roger war Sanırım otele taksiyle gideceğim. Tamam.
Ich denke, ich nehme ein Taxi ins Hotel. Ok.Ancak bu giysilerle, taksiyle gitmeyi tercih ederim. Evet.
Ja, durchaus. Ich würde es nur in dieser Kleidung vorziehen, im Taxi zu fahren.Onu taksiyle eve yolladım.
Ich schickte sie im Taxi heim.Bazen beni taksiyle kutu bırakmaya gönderiyor.
Manchmal bringe ich für sie im Taxi Kisten dahin.Niye taksiyle geldim söyler misin?
Warum bitte musste ich in einem Taxi herkommen?Yıllar önce, taksiyle Kowloon Cityde bir randevuya gidiyordum.
Vor vielen Jahren war ich in einem Taxi unterwegs zu Taksiyle eve gideceğim ve bu da kendi kendine dolmuyor.
Ich nehme ein Taxi nach Hause.Hey, dostum. Taksiyle gelen adam mısın?
Hey, Mann. Sind Sie nicht der Typ, der im Taxi kam?
