TARAFLI - Almanca'ya çeviri

Seiten
sayfa
taraf
page
yan
yanında
site
siteyi
bölüm
yönünü
voreingenommen
önyargılı
taraflı
ön yargılı
yargılayıcı
parteiisch
taraflı
partizan
beidseitig
çift taraflı
karşılıklı
iki taraflı
iki yönlü
çift yönlü
Side
yan
yakası
tarafı
einseitig
tek taraflı
bir tarafta
unilateral
tek yanlı
tek yönlü
Seite
sayfa
taraf
page
yan
yanında
site
siteyi
bölüm
yönünü
voreingenommene
önyargılı
taraflı
ön yargılı
yargılayıcı
in eine Richtung
bir yönde
taraflı
Parteien
parti
taraf
fırkası
da

Taraflı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Geleneksel veda tarzım, aşırı derecede tek taraflı göründüğünden sade bir şekilde diyeceğim ki, iyi şanslar!
Da mein üblicher Abschiedsgruß selbstsüchtig erscheinen würde, möchte ich nur sagen: Viel Glück!
Bu sorular taraflı.
Die Fragen sind voreingenommen.
Hayır, hayır, hayır. Bu iki taraflı bir hikâye değil.
Diese Geschichte hat keine zwei Seiten. Nein.
Bu iki taraflı bir hikaye.
Jede Geschichte hat zwei Seiten.
Sayın Hâkim, şahsi bir kin nedeniyle taraflı karar veriyorsunuz.
Euer Ehren, Sie entscheiden wegen eines persönlichen Grolls voreingenommen.
New York eyaletinde tek taraflı rıza olarak geçiyor. Kontrol ettim.
In New York muss nur eine Seite zustimmen.
4 taraflı; MIL-STD-810G.
10 cm pro Stunde, 4 Seiten; MIL-STD-810G.
Tabii bu benim tamamen taraflı görüşüm.
Das ist meine völlig voreingenommene Ansicht.
Çift taraflı.
Doppelten Seite.
Bu büyüme iki taraflı olmalıdır.
Dieses Wachstum muss zwei Seiten haben.
Bu çocuklar tek taraflı bilgilendiriliyorlar.
Diese Kinder bekommen nur von einer Seite Informationen.».
Yine, gerçekler ve kanıtlar varsayımlardan ve birçok medya kaynağının taraflı eğilimlerinden daha iyidir.
Fakten und Beweise sind wiederum besser als Annahmen und die voreingenommene Neigung vieler Medienquellen.
Seks hayatı politik görünüşü gibi iki taraflı.
Sein Sexualleben hat zwei Seiten, genauso wie seine politischen Ansichten.
Demek hem taraflı yargıcımız var hem de taraflı jüri üyemiz.
Also haben wir einen voreingenommenen Richter und eine voreingenommene Jury.
Çift taraflı.
Beide Seiten.
Anında çift taraflı baskı için Océ Gemini teknolojisi, Gelişmiş Aktif Kayıt Teknolojisi, Paper logic.
Océ Gemini-Technologie für sofortigen beidseitigen Druck, hochentwickelte aktive Registerausrichtung, Paper Logic.
İnsanlara sormak bile“ dikkatli düşün” Daha taraflı yanıtlara yol açabilir.
Selbst Leute bitten"denke sorgfältig nach"Kann zu eher voreingenommenen Antworten führen.
Empati karşı argümanlar bir güveniyor modası geçmiş dualizm taraflı duygu ve nesnel sebep arasında.
Argumente gegen Empathie beruhen auf einem veralteter Dualismus zwischen voreingenommener Emotion und objektiver Vernunft.
Sizin de bildiğiniz gibi, taraflı gazetecilik daha çok… dergi sattırır.
Sie wissen ja auch, dass sich tendenziöser Journalismus besser verkauft.
Taraflı konuştun, değil mi?
Subjektiv gesprochen, oder?
Sonuçlar: 97, Zaman: 0.0603

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca