TARAFTARLAR - Almanca'ya çeviri

Fans
hayranı
bir hayranı
hayranınızım
bir hayranıyım
taraftarı
büyük hayranıyım
bir hayranınız
Anhänger
kolye
römork
madalyon
takipçileri
destekçileri
taraftarları
yandaşları
müritleri
treyler
müridi
Parteien
parti
taraf
fırkası
Befürworter
savunucuları
destekçileri
taraftarları
savunanlar
avukatlar
destekleyicileri
destekleyenler
Unterstützer
destek
taraftarları
yardımcıyım

Taraftarlar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Kulüp ve taraftarlar beni çok seviyorlar.
Der Verein und die Fans haben mich sehr geliebt.
Ancak sadık taraftarlar Instagramda Katyayı( 15)
Aber treue Fans folgen Katya(15)
Rus taraftarlar sadece kazanmak ekibinden bekliyoruz.
Russische Fans vom Team erwarten nur gewinnen.
Carmen taraftarlar arasında….
Unter den Fans von Carmen….
Evet, taraftarlar.
Ja, die Fans.
Thunder Hollowdaki taraftarlar.
Die Fans in Thunder Hollow.
Elbette gerçekte kaybedenler taraftarlar oluyor.
Die echten Verlierer sind… die Fans.
Oyuncular ağlıyordu, taraftarlar ağlıyordu.
Fans weinten, Spielerinnen weinten.
Taraftarlar da sayılacak.
Anhängern zählt auch.
Taraftarlar da her şeyi görüyor.
Und die Partei sieht alles.
Bir paradigmada yer alan gerçekler, alternatif paradigmalara taraftarlar tarafından gerçek olarak tanınmaz.
Fakten in einem Paradigma werden von Anhängern alternativer Paradigmen nicht als Fakten anerkannt.
İyi günler taraftarlar, ve İkinci Lig Beyzbola hoş geldiniz.
Guten Tag, Sportsfreunde, und willkommen zum Amateur-Baseball.
Taraftarlar onun yanındayken çok büyük bir avantajı var.
Er hat durch die Fans in seiner Ecke einen Riesenvorteil.
Şimdi taraftarlar da öfkelendiler!
Jetzt sind auch die Fans sauer!
Başından beri, taraftarlar Elliot Richardsı izliyor.'' Michaelda kim?
Welcher Michael? Von Anfang an sahen die Leute sich Elliot Richards an?
Taraftarlar, müşteri değil.
Partner- nicht Kunden.
Taraftarlar takımını her zaman ateşlemeli.
Die Fans feuern ihr Team immer an.
Madde Bazı taraftarlar da tatlılar ve salatalar kullanmak.
Manche Genießer verwenden ihn auch für Süßspeisen und Salate.
Taraftarlar bir haftadır bu maç için hazırlık yapıyor….
Die Spieler haben sich eine Woche intensiv auf dieses Spiel vorbereitet.
Taraftarlar bunu kutluyor….
Die Fans feiern den..
Sonuçlar: 274, Zaman: 0.0414

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca