TARZDA - Almanca'ya çeviri

Art
tür
bir çeşit
tip
türlü
tarz
sanat
şekli
yolu
şekilde
bir nevi
Stil
tarz
wie
nasıl
ne kadar
tıpkı
kaç
so
böyle
kadar
öyle
şekilde
pek
i̇şte
şöyle
öylesine
böylelikle
yüzden

Tarzda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bu tarzda, erkeklerinkinden daha kişisel olan bir şey vardı.
Diese Art hatte etwas viel Persönlicheres als diejenige der Männer.
Crane oldukça komik giyiniyor, ve evet Jane Austin romanlarındaki tarzda konuşuyor.
Crane zieht sich lustig an. Ja, und er spricht wie ein Jane-Austen-Roman.
iç mekan sakin bir klasik tarzda tasarlanmıştır.
der Innenraum ist in einem ruhigen, klassischen Stil gestaltet.
Tarzda bir izlenim bırakmaktadır.
Das hinterlässt eine Art Eindruck.
Daha önce hiç görmediğim tarzda bir sihirle karşılaştım.
Ich habe eben Magie wie noch nie zuvor gesehen.
Bu geleneksel Makedon ve minimalist tarzda döşenmiştir.
Es ist in einem traditionellen makedonischen und minimalistischen Stil eingerichtet.
Düğüne getirebileceğin tarzda bir arkadaş mı?
Die Art Freund, den du zur Hochzeit mitbringst?
Rivierenbuurt gibi bütün mahalleler bu tarzda inşa edildi.
Ganze Bezirke wurden dieser Stil wie der Rivierenbuurt gebaut.
Hem Ona dua etmek, Onun istediği tarzda olmalıdır.
Deswegen müssen wir auch beten, wie er es haben will.
Kimsenin daha önce bu tarzda bilgisi yoktu.
Niemand zuvor hatte diese Art von Information.
Petrosyan da bazen bir hücum, kurbanlık tarzda oynayabilir.
Petrosian konnte Opfer Stil spielt auch gelegentlich in einem angreifenden.
Şey, pekâlâ genel bilgi mi istiyorsunuz yoksa korkutucu tarzda şeyler mi?
Okay. Nun ja, erwartest du… etwas wie allgemeine Informationen oder schnurstracks abschreckende?
Tiffanys de bulabileceğim tarzda olanlardan?
Die Art, die man bei Tiffany's kriegt?
bunlar birkaç Victoria evleri ve neo-klasik tarzda bulunabilir.
können sie in mehreren viktorianischen Häusern und neoklassizistischen Stil zu finden.
Onlar bizim bildiğimiz tarzda çocuklar değildir.
Das sind nun mal keine Kinder wie wir sie kennen.
Bu hiç adil değil. Ben, o tarzda habercilik yapmam.
Das ist unfair. Das ist nicht die Art von Journalismus, die ich betreibe.
modern tarzda dekore edilmiştir.
modernen Stil eingerichtet.
Bu güneş sisteminin işleme tarzında görülür; bu tarzda yaşamın her bir parçası birbirine bağımlıdır.
Wie das Sonnensystem funktioniert, in der Art, wie jeder Teil des Lebens vom andern abhängt.
Senin hastalığını tedavi edecek tarzda hemşireler de var.
Es gibt eine Art Krankenschwester, die dich behandeln kann.
Üst düzey, misyoner tarzda olduğunda tercih ederim.
Ich bevorzuge es, wenn sie oben ist, missionarischer stil.
Sonuçlar: 162, Zaman: 0.0632

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca