TILKILER - Almanca'ya çeviri

• Füchse
• Fuchs

Tilkiler Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Koklayarak yumurtaları bulan tilkiler, bu değerli yumurtaları yok ediyor.
Die Füchse, die mit ihren Geruchssinnen die Eier finden, vernichten diese wertvollen Eier.

En azından tilkiler mutlu oldu.
Aber das Glück der Füchse.

Bir nedenden dolayı, tilkiler hakkında düşünmeye başladım.
Aus irgendeinem Grund dachte ich an Füchse.

Tilkiler biliyorlar. Hayatta kalmak için ihtiyacım olan her şeyin kendim olduğunu
Der Fuchs weiß und ich wusste… alles, was ich brauchte, um zu überleben, war ich und nicht nur um zu überleben,

Tilkinin kümese girmesine izin veriyorsun.
Du lässt den Fuchs in den Hühnerstall.

Bunu kurtları ve tilkileri zehirlemek için kullanırlarmış.
Man hat es dazu benutzt, Wölfe und Füchse zu vergiften.

Tilkinin teki bu tuzağa yakalanmış.
Ein Fuchs war in der Falle.

Tilkiyi gördün mü?
Hast du den Fuchs gesehen?

Anlaşılan buzdolabında tilki tutan biriyle yaşıyorum.
Mein Mitbewohner hält offenbar Füchse im Kühlschrank.

Ve tilkiyi ya da çakalı böyle öldürürler.
So würden sie einen Fuchs oder Kojoten töten.

Tilki avına gidiyorsun, değil mi Kevin?
Du gehst Füchse jagen, oder, Kevin?

Tilki Üç.- Kurt iki.
Fuchs Drei. Wolf Zwei.

Tilkilerin oyukta yaşamasının bir sebebi var.
Es hat seinen Grund, weshalb Füchse in Höhlen leben.

Tilki iki vuruldu. Kahretsin.
Fuchs Zwei unten. Scheiße.

Tamam. Herkes tilkilerin muşambaya alerjisi olduğunu söyler.
Füchse seien leicht allergisch gegen Linoleum. Okay.

Rahibe, tilkiyi kendisi öldürmek istiyor.
Die Priesterin will den Fuchs selbst töten.

Anlaşılan buzdolabında tilki saklayan biriyle yaşıyorum.
Mein Mitbewohner hält offenbar Füchse im Kühlschrank.

Hadi tilki, devam et!
Los, Fuchs, weiter!

Tilki yetiştirmek isterdim.
Ich will Füchse züchten.

Küçük Prens ile Tilkinin skeçi üzerinde çalışıyorum.
Ich zeichne gerade den kleinen Prinzen und den Fuchs.