Tim Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Biz, tim oluruz. Peki.
Tim Cratchit, ha? Babamı bekliyorum.
Kedi buraya Tim öldükten sonra gelmiş. Hayır.
Nein. Die Katze war nach Tims Tod hier.Bölgedeki iki tim yolda.
Pekala beyler, belirtmek isterim ki… Tim, aç şu lanet olası kapıyı!
Okay, Jungs. -Ich will euch nur sagen, es gibt… -Tim, jetzt mach die verdammte Tür auf!Gümüş tim.
Silbernes Team.Tim ve Marcus yemek ısmarlıyor.
Tim und Marcus bestellen Mittagessen.Kedi Tim öldükten sonra girmiş buraya.
Die Katze war nach Tims Tod hier.Pekala beyler, belirtmek isterim ki… Tim, aç şu lanet olası kapıyı!
Tim, jetzt mach die verdammte Tür auf! -Okay, Jungs. -Ich will euch nur sagen,!Mavi tim burada bir giriş buldu.
Team Blau hat hier einen Eingang entdeckt.Kitapçıya gittim, Tim in kitabını buldum.
Also ging ich in einen Buchladen. Und ich fand Tims Buch.Nereye gittiğimizi biliyor musunuz?- Tim Folly.
Wo gehen wir hin?- Tim Foley.Teşekkürler.- Tim. KingPun hakkında ne düşünüyorsun?
Tim, was hältst du von KingPun? -Danke?Tim 1. Bir ceset bulduk.
Team Eins, wir haben eine Leiche.Önce Tim ve Vanessayla olan ilişkisi hakkında daha çok şey anlatmanı istiyorum. Nasıldı?
Zuerst möchte ich, dass Sie mehr über Tims Beziehung mit Vanessa erzählen, wie lief die?Ve Dorothy ve Tim ve Lyle.
Und Tim und Lyle. und Molly und Dorothy.Neler oluyor?- Tim!
Was zur Hölle? -Tim!Tim hazırlanana kadar onunla konuşurum.
Ich spreche mit ihr, bis das Team fertig ist.Ve Tim.
Und Tim.Tim Timin babası neye benziyor? Jim Tim? .
Jim Tim. Wie sieht 
