TORUNU - Almanca'ya çeviri

Enkel
torunları
torunu
Enkelkinder
torunum
torunu
Enkelsohn
torunu
torunum
Nachfahrin
torunu
torununun
soyundan gelen biri
miras
soyundan biri
Enkeltochter
torunum
torunu
Nachfahre
soyundan
torunu
Enkelkind
torunum
torunu

Torunu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Asa Sin! -O, Asa Sinin doğrudan torunu!
Asa Sin! -Sie ist Asa Sins direkte Nachfahrin!
Aslında, ben Denizkızı Klanının doğrudan torunu değilim.
Ich bin gar kein direkter Nachfahre des Mermaid Clans.
Başrol oyuncusu Zoe Kazan, ünlü yönetmen Elia Kazanın torunu.
Hauptdarstellerin Zoe Kazan, Enkeltochter des berühmten Regisseurs Elia Kazan.
İsveç Kralından‘ tasarruf önlemi: 5 torunu kraliyet görevi üstlenmeyecek.
Next article„Rettungsankererklärung des schwedischen Königs: 5 Enkelkinder werden keine königlichen Pflichten übernehmen.
Onun torunu için.
Für sein Enkelkind.
Ama ailen torunu için endişeleniyor.
Aber die Familie hat Angst um den Enkelsohn.
İşportacının torunu kaybetti onu.
Der Enkel der Krämerin hat sie verloren.
Asa Sinin doğrudan torunu.
Asa Sins direkte Nachfahrin.
Şimdi dünya büyük tehlikede ve antik kahramanın torunu felaketi önlemeli.
Jetzt ist die Welt in großer Gefahr und der Nachfahre des alten Helden muss die Katastrophe verhindern.
Çocuğu ve 22 torunu vardı.
Er hatte zehn Kinder und 22 Enkelkinder.
Berta Stollun torunu.
Gesellschafterin und Enkeltochter von Berta Stoll und Unternehmensgründer Gottlieb Stoll.
O, onların tek torunu.
Er ist ihr einziges Enkelkind.
Bir torunu vardır.
Sie haben einen Enkelsohn.
Ama şimdi Bay Auerbachın 13 çocuğu, 30 torunu.
Aber jetzt hat Mr. Auerbach 13 Kinder und 30 Enkel.
Çok haklısın. Asa Sinin torunu sonunda geldi.
Ihr habt völlig recht. Asa Sins Nachfahrin ist endlich zurück.
ABDnin 10. başkanının bugün hala hayatta olan 2 tane torunu var.
Der 10. Präsident der Vereinigten Staaten hat zwei Enkelkinder, die heute leben.
En kötüsü torunu Sarah.
Seine Enkeltochter Sarah ist die schlimmste.
Lockwoodun hiç torunu olmadı.
Lockwood hatte nie ein Enkelkind.
Yılında torunu Oliver da firmaya katılır.
Der Enkelsohn Oliver tritt im Jahr 1990 der Firma bei.
Bildiğim kadarıyla Bayan Tindemansın torunu yok.
Tindemans hat keine Enkel, soweit ich weiß. Fr.
Sonuçlar: 406, Zaman: 0.0401

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca