Trafiğinin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Search Engine Land, YouTube trafiğinin Google Pandadan sonra önemli ölçüde arttığını buldu.
( d) Tehlikeli malların taşıma trafiğinin haftanın ya da yılın belli günlerinde kısıtlanması.
Boğazdan geçen tüm Rus gemilerinden BÇG trafiğinin payı yüzde yetmişten daha fazladır( 303ten 229).
Uluslararası Hava Taşımacılığı, hava trafiğinin iki katına 2036 yılına kadar yılda 7,8 milyar geziye çıkacağını tahmin ediyor.
Trafikten kaçmak için FDR yoluna sapıyorum.
Çünkü trafiğin bir hafızası vardır.
Trafikte sıkça sıkışır kalırım.
Yeterli trafikte yok zaten.
Trafik veya güvenlik kamerası yok.
Bu trafikte oturmam. Ne yapmamı istiyorsun?
Trafikte sıkıştım. Babam küçükken beni buraya getirirdi.
Trafiğin durması işimizi daha da kolaylaştırır.
Trafiği durduran devasa bir kaza?
Malmödeki Gemi Trafik Hizmetine gittim.
Az stres az trafik daha iyi bahşiş.
Trafiğin durumunu biliyorsunuz.
Trafiği suçlamak isterdim
Trafik olması benim suçum değil.
Senin için hâlâ trafiği kontrol ettiğini söyleme bana.
Gelen Trafiği Göster.