TREYLER - Almanca'ya çeviri

• Trailer
• Anhänger

Treyler Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Peki. Sonra babam Mexico Cityden otuz tane treyler getirtti?
Dann holte Papa 30 Wohnwagen aus Mexico City. Weißt du, was ich meine?

Söz konusu müşteriler, ayrıca Avrupa ve Orta Doğudaki tüm büyük treyler üreticileridir.”.
Diese Kunden sind übrigens fast alle großen Hersteller von Aufliegern in Europa und im Nahen Osten.”.

Ok Kardeşler Treyler.
Eisige, Schwestern Thriller.

Sadece favori kategorisini seçin ve size treyler veya film klipleri gösterecektir.
Sie einfach Ihre Lieblingskategorie auswählen und es wird Ihnen die Trailer oder Film-Clips zeigen.

Arkasında dört treyler ve önünde ise yolda geçecek uzun ve sıcak bir gün var.
Hinter ihr befinden sich vier Anhänger, und vor ihr liegt ein langer und heißer Tag auf der Piste.

Treyler pek göstermedi,
Der Trailer zeigte nicht viel,

Hızlı ve güvenli kontrol: Treyler içine ve üzerine ekstra çelik boruları çıkarmak için tırmanmayın.
Schnelle und sichere Bedienung: kein Klettern in und auf den Anhänger, um zusätzliche Stahlrohre usw. zu entfernen.

Likidite, hesaplanabilir maliyetler, vergi avantajı… Bunlar, treyler finansmanı için göz önünde bulundurulması gereken önemli faktörlerdir.
Liquidität, kalkulierbare Kosten, Steuervorteile- das sind wichtige Faktoren, wenn es um die Trailer Finanzierung geht.

Bu işlem bittkten sonra treyleri tekrar kamyona geri götürüyor.
Ist diese Arbeit erledigt, bringt er den Trailer zurück zum Lkw.

Treyleri takmama yardım edin.
Hilf mir, den Anhänger anzubringen.

Bugün itibariyle, Hytale treylerin açıklanmasından bu yana tam bir ay geçti.
Seit heute ist es genau einen Monat her, dass der Hytale Trailer enthüllt wurde.

Amazonun Yapılmamış Treyleri Karanlık Bir Tarayıcı ile Donnie Darko Arasında Trippy Bir Çapraz Verdi.
Der Undone Trailer von Amazon verspricht eine trippy Kreuzung zwischen einem Scanner Darkly und Donnie Darko.

Treylerde, büyük yeşil çizgili olanda.
Der Trailer mit dem großen grünen Streifen.

Hadi, Trey, hadi, hadi!
Komm schon.- TREY.

Arkadaşın Treyin başı dertte.
Ihr Kumpel Trey ist in Schwierigkeiten.

Ben sana Treyi versem sen de bana kızı?
Wenn ich Ihnen Trey gebe und Sie geben mir das Mädchen?

Treyde Kennynin numarası olabileceğini düşündüm, anladın mı?
Trey musste Kennys Nummer in seinem Handy haben?

Yarım saat içinde Treyle buluşacağını sanıyor sahada, bu yüzden acele etsen iyi olur.
Er denkt, er trifft Trey in 30 Minuten, also beeil dich.

Ferg, Treyi odama getir.
Ferg, bring Trey in mein Büro.

Ben… yaptıkları için Treyle yüzleşmeye gittim,
Ich hab Trey wegen des Vorfalls zur Rede gestellt