TUTARLAR - Almanca'ya çeviri

halten
tutmak
tutar
tutuyor
tutabilir
tutacak
düşünüyor
tutan
korumak
düşünür
hakkında
Beträge
miktarı
tutarı
parayı
rakam
para
meblağ
ücret
hält
tutmak
tutar
tutuyor
tutabilir
tutacak
düşünüyor
tutan
korumak
düşünür
hakkında

Tutarlar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bir projenin toplayabileceği minimum ve maksimum tutarlar, ölçeğine karşılık gelir.
Die minimale und maximale Betrag, den ein Projekt sammeln können, entspricht seiner Größe.
Hayır, bazı insanlar sol elleriyle tutarlar, bazıları da sağ elle tutarlar..
Nein, manche halten sie in ihrer linken Hand, und manche in ihrer Rechten.
Bu tutarlar kurum kazancından indirilemeyecektir.
Diese Gebühren werden nicht von den Tätowier Kosten abgezogen.
Tutarlar eşleşirse banka hesabınız doğrulanır.
Wenn die Beträge übereinstimmen, wird Ihr Bankkonto bestätigt.
Bu kadar değerli hatıraları tutarlar ve arkadaşlarınıza ve ailenize harika hediyeler verirler.
Sie halten so wertvolle Erinnerungen und machen wunderbare Geschenke für Freunde und Familie.
Arabellekleri( arabellek 100 mL için gerekli tutarlar parantez içinde gösterilir) gümüş boyama için hazırlayın.
Bereiten Sie Puffer silberne Färbung(für 100 mL Puffer benötigten Mengen sind in Klammern angegeben).
Bu durumda dışarıdan birisini mi tutarlar, yoksa kendilerinden birisi mi halleder?
Beauftragten sie jemanden von außerhalb oder einen aus den eigenen Reihen?
Meyveyi ateşin yanında tutarlar, bunun faydalı etkisini arttırdığına inanırlar.
Sie halten die Frucht in der Nähe des Feuers und glauben, dass es die wohltuende Wirkung verstärkt.
Onları sıcak tutarlar ve şık patikler bebeğinizin sevimli
Sie halten sie warm und die stylischen Stiefeletten lassen Ihr Baby niedlich
Beni genelde bir şeyleri bulmam için tutarlar. Paranın yeri kim kimi sikiyor falan.
Ich werde angeheuert, um rauszufinden, wo Geld versteckt ist, wer wen fickt.
Ve sözlerini hep tutarlar.
Und sie halten immer Wort.
Değer verdikleri şeyleri tutarlar.
Sie halten Dinge, die ihnen wichtig sind.
Herhangi bir şey olduğunda, asansörü sabit tutarlar.
Sie halten den Turbolift fest.
Ve çölü temiz tutarlar.
Und sie halten die Wüste sauber.
Evet, ecza şirketleri her şeyin örneğini tutarlar.
Ja. Pharmafirmen behalten Proben von allem.
Kudretli savaşçı büyücüler ellerinde altın asalar tutarlar.
Mächtige Priesterkrieger, die goldene Stäbe handhaben.
Bizi taze tutarlar.
Die halten uns jung.
Aileler onlarla anlaşıp sevdiklerini geri getirmem için tutarlar beni.
Die Familien lassen mich verhandeln… um ihre Angehörigen wiederzubekommen.
Boyundayım ve ve nişancıların büyük çoğunluğu silahlarını şu şekilde tutarlar.
Ich bin also 1,93m, und die große Mehrheit der Schützen hält ihre Pistolen so.
Beni bir hücreye atarlar ve beni orada tutarlar.
Die sperren mich ein und behalten mich dort.
Sonuçlar: 94, Zaman: 0.0357

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca