Ufku Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Birincisi, zaman ufku olarak da bilinen paraya ihtiyaç duyana kadar geçen yıl sayısıdır.
Iskunada aşçıyken bir iki şey öğrendim ama… senin gibi tek başıma ufku aşmadığım kesin.
Iskunada aşçıyken bir iki şey öğrendim ama… senin gibi tek başıma ufku aşmadığım kesin.
pencereden dışarı bakarsınız, ufku görürsünüz.
Olay Ufku Teleskopu projesi MIT Haystack Gözlemevi( ABD)
Ufka yelken açtık.
Bahsettiğim ufuktaki fırtına, korkarım ki sonunda geldi.
Ufukta küçük bir noktacık olarak başlamıştı.
Ufukta bir gemi var!
Şu bahsettiğim ufuktaki fırtına… Korkarım
Bu Ufuk, değil mi?
Ufukta kötü bir şey.
Vay, vay. Ufukta yine bir sorun var gibi görünüyor.
Ufukta bir noktaya bakmaktır.
İlk başta ufukta bir pustan başka bir şey değildi.
Ufukta uzaktaki Sesi görüyor musun?
Sonra ufukta bir şekil belirdi.
Ufuktaki şey de ne?
Kaptan, ufukta bir gemi var. Neden sordunuz?
Üniversiteye giderken Uzak Ufuklar Vakfı'' diye bir gruba katılmış.