Unutmuştu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Dünyayı ve zamanı unutmuştu.
Cameron daha önce de 8 yaşındaki kızını öğle yemeği için gittiği pubda unutmuştu.
Yağmur yağıyordu ve şemsiyesini unutmuştu.
Fritz kızı unutmuştu.
Bunun ne kadar iyi hissettiğini unutmuştu.
Alkışlamayı dahi unutmuştu.
Buldu sonra, çikolatayı unutmuştu.
Adam şaşırıp kalmıştı ve oraya neden geldiği unutmuştu.
fenerleri yanına almayı unutmuştu.
Her şey çok çabuk olmuş, ağaç kendine şöyle bir bakmayı bile unutmuştu.
Ben akşam yemeği vakti boşa Motty varlığını neredeyse unutmuştu.
Henry Ford, ilk arabasına geri vites koymayı unutmuştu.
Kim olduğunu, buraya neden geldiğini unutmuştu.
Karşılıklı Yardım İttifakını da unutmuştu.
Bu koşunun tam olarak ne zaman başladığını bile unutmuştu.
Eskiden saçlarının ne kadar güzel olduğunu unutmuştu.
Ama bu arada tek bir yaratığı unutmuştu: Beni.
Antrenmana gidecekti ama çantasını unutmuştu.
Kim olduğunu unutmuştu.- Nasıl yani?
Mary unutmuştu zaman her yerde.'' zamanı gelmişti Martha tanıdık tartışma resent.