UYMAK - Almanca'ya çeviri

einhalten
uymak
uymalısınız
tutmak
yerine
yerine getirmek zorundadır
befolgen
uymak
takip
izleyin
uymalısınız
uyun
izlemeniz
uyguladığınızdan
itaat etmek
riayet
yerine
entsprechen
uygun
karşılık
eşdeğer
uymalıdır
eşleşen
eşittir
uyumlu
uyan
karşılamalıdır
aynı olmalıdır
gehorchen
itaat etmek
uymak
sözünü dinliyor
boyun eğmek
riayet eder
emir
die Einhaltung
uyum
uymak
uyulması
uygunluk
bağlılık
erfüllen
yerine
karşılayabilir
karşılayan
uymak
tatmin
tamamlamak
karşılamalıdır
gerçekleştirmek
karşılar
doldursun
nachkommen
yavru
soyundan
çocuklar
torunları
yavrular
yerine
döl
uymak
passen
uygun
dikkat
uyacak
iyi
sığacak
uyumlu
uyması
uyuyor
sığar
uyar
einzuhalten
uymak
uymalısınız
tutmak
yerine
yerine getirmek zorundadır
übereinstimmen
aynı
eşleşen
uymalıdır
uyumlu
tutarlı olmalıdır
uyuşmalıdır
uygun

Uymak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Normalde okulun kurallarına uymak zorunda olabilirsin.
Normalerweise musst du die Schulregeln befolgen.
emirlerime uymak zorundasın.
du musst meinen Befehlen gehorchen.
Çocuklar da bu kurallara uymak zorundadır.
Auch Kinder müssen diese Regeln einhalten.
Debiana dahil olan tüm programlar Debian Özgür Yazılım Yönergelerine uymak zorundadır.
Alle in Debian enthaltenen Programme müssen den Debian-Richtlinien für freie Software entsprechen.
Turist tren gezinin memnuniyetini maksimize etmek için turistlerin rota bireysel isteklerine uymak.
Touristische Züge mit seiner Route individuellen Wünsche der Touristen erfüllen, um die Zufriedenheit der Reise zu maximieren.
Mal sahibi bu ödevlere uymak zorundadır!
Der Eigentümer muss doch seinen Pflichten nachkommen!
Basit kurallara uymak, kendilerinin ve ailelerinin sağlığını korumaya yardımcı olacaktır.
Die Einhaltung einfacher Regeln trägt dazu bei, die Gesundheit ihrer selbst und ihrer Familien zu erhalten.
Kendisi kurallara uymak istemedi.
Er wollte einfach nur keine Regeln befolgen.
Bir eş kocasına uymak zorunda değildir.
Eine Frau muss ihrem Ehemann nicht gehorchen.
uluslararası kural ve yasalara uymak ve resmi kuruluşlarla işbirliği yapmak.
internationalen Gesetzen übereinstimmen und mit offiziellen Institutionen kooperieren.
Sonuç,'' Avrupa- değerli tasarım'' yarışması temasına uymak zorunda kaldı.
Das Ergebnis musste zum Thema des Wettbewerbs'Europa- wertvoll gestalten' passen.
Bize, ama belki şartlara uymak zorundasın.
Uns, aber Sie müssen vielleicht die folgenden Bedingungen einhalten.
ABDde pazarlanan ürünler bu yönetmeliklere uymak zorundadır.
Produkte, die in den USA vertrieben werden, müssen diese Bestimmungen erfüllen.
İçlerindeki her şey, büyük tanrıçanın imajına uymak zorundaydı.
Alles in ihnen musste dem Bild der großen Göttin entsprechen.
Tedarikçilerimiz, Tedarikçi Davranış Kurallarımıza uymak zorundadır.
Unsere Lieferanten müssen unserem Verhaltenskodex für Lieferanten nachkommen.
Yasal şartlara uymak ise bizim için doğaldır.
Die Einhaltung der gesetzlichen Auflagen ist für uns selbstverständlich.
Ancak emirlere uymak zorundayız.
Aber wir müssen Befehle befolgen.
Tek yapmanız gereken emirlere uymak.
Ihr müsst nur Befehlen gehorchen.
SPAM şikayetleri- GlobalTestMarket, sıkı SPAM kurallarına uymak zorundadır.
Spam-Beschwerden- GlobalTestMarket muss strikte Spam-Regulierungen einhalten.
Bir çalışan için önceliğiniz, şirketin iş planının başarıyla uygulanmasına uymak zorundadır.
Ihre Priorität für einen Mitarbeiter muss in die erfolgreiche Ausführung des Unternehmensplans passen.
Sonuçlar: 352, Zaman: 0.0572

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca