Veto Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Veto hakkında yorum yapamam ama Honda her zaman bu tür tekliflere açıktır ve ileriyi düşünür.''.
Orada veto falan olmayacak.
Obamanın veto hazırlığı.
İkinci Bankaya veto ederek Jackson, bankaya'' savaş'' başlattı.
Veto kullanma yeteneği, çeşitli krizleri çözme sürecinin bir parçasıdır.
Rusya Veto Edebilir.
Sunabilir ya da veto edebilir( Geciktirici Veto).
Yetkilere, yasaların veto ve yasama, savaş yürütme
Beyaz Saray veto tehdidinde bulunuyor.
Ancak Moskova, kararı veto ederek Güvenlik Konseyinin planını bozdu.
Orada veto falan olmayacak.
Bu veto problem çıkarmaz.
Beyaz Saray önde gelen muhaliflerden biri olacaktır eğer veto tehdidini gündeme getirirlerse.
Evet, veto edeceğim!
Kendi iradesiyle giderse, Fransanın teklifinin veto edileceği güvencesini veririz.
Benzer bir plan 2011 yılında İngiltere tarafından veto edilmişti.
Padişah kanunları bir kez veto edebilecek.
Beş daimi ülkenin veto hakkının olması.
İspanyadan veto tehdidi.