VULKANLARIN - Almanca'ya çeviri

• Vulkanier

Vulkanların Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Vulkan gemisi arıyor.
Das vulkanische Schiff ruft uns.

Vulkanlar içki içmez.
Vulkanier trinken keinen Wein.

Vulkan veri tabanını da gönder.
Schicken Sie ihm auch die vulkanische Datenbank.

Daha önce hiç bir Vulkanlı görmemiştim. Yakından bile.
So nah hatte ich noch nie einen Vulkanier gesehen.

En yakın Vulkan gemisi bir hafta uzaklıkta.
Das nächste vulkanische Schiff ist mindestens eine Woche entfernt.

Vulkanlar spekülasyonda bulunmazlar.
Vulkanier spekulieren nicht.

Üç gün içinde Vulkan gemisi ShRaan ile buluşacaksınız.
In drei Tagen treffen Sie auf das vulkanische Schiff Sh'Raan.

Eğer Vulkanlıların bize verdiği yıldız gemisi profilleri doğruysa.
Wenn die Raumschiff-Profile der Vulkanier stimmen.

Vulkan erkekleri her yedi yılda bir çiftleşme arzusu hissederler.
Vulkanische Männer folgen ihrem Paarungsimpuls alle sieben Jahre.

Biz Vulkanlıların belli bir akli disiplini vardır.
Wir Vulkanier haben gewisse mentale… gewisse Disziplinen,

Vulkan mürettebatı.
Eine vulkanische Crew.

Bize sözünü ettiğiniz büyükbabanızın… Vulkanlı değil de Romulan olduğu doğru değil mi?
Stimmt es nicht, dass Ihr Großvater nicht Vulkanier war, sondern Romulaner?

Vulkan dövüş sanatı Suus Mahna da… ustalaşmak yıllar sürer.
Um die vulkanische Kampfkunst Suus Mahna zu meistern, braucht man Jahre.

Vulkanlar bizim farkımıza varmadılar.
Die Vulkanier haben uns nicht bemerkt.

Vulkan fizyolojisi bağışık görünüyor.
Vulkanische Physiologie scheint immun zu sein.

Ben de ilk öyle düşündüm ama Vulkanlarda çalıntı silah ve parçaların kaydı yok.
Dachte ich auch. Doch die Vulkanier melden keine Waffendiebstähle.

Vulkan, İnsan ve yabancı yaşam sinyalleri.
Vulkanische, menschliche und fremde Lebenszeichen.

Vulkanlar dünyaya yardım etmek için 90 yıl kaldı.
Vor 90 Jahren blieben die Vulkanier, um der Erde zu helfen.

Algılayıcılarımız 12 Vulkan kruvazörünün yaklaştığını gösteriyor.
Unsere Sensoren zeigen 12 vulkanische Schiffe, die sich nähern.

Ama siz Vulkan tarzı yaşamı seçtiniz.
Doch Sie leben wie ein Vulkanier.