Vurguluyor Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ve UNESCO yardım ettiklerini vurguluyor gelişme yollarını genişletmek.
IMF raporu da tüm bunları vurguluyor.
Beyaz Saray: Trump ve Putin terörizmle mücadelenin önemini vurguluyor.
Bu da bize inovasyon çalışmalarının önemini bir kez daha vurguluyor.
Redlands akademik titizlik, müfredat çeşitliliği ve yenilikçi öğretim vurguluyor.
Yatak üzerindeki büyük bir ayna, kabinin cömert boyutunu vurguluyor.
beyaz duvarlar alanın açıklığını vurguluyor.
Not: Humboldt burada özellikle, atların boğulduğunu vurguluyor.
WWF ayrıca buzul göllerinin aniden yıkanmasının artmış risklerini de vurguluyor.
meyve suyu içmektense meyvenin kendisini yemeniz gerektiğini vurguluyor.
Wabash bizim manifold ama paylaşılan kültürel mirasımızı vurguluyor.
Program bunu vurguluyor.
Psikolog Wendy Wood alışkanlıkların tetikleyici olduğunu vurguluyor.
MBA/ HKM programı tanımlama, analiz ve çözüm karmaşık yönetim problemlerinin vurguluyor.
Dış tasarımı yeni Audi S3 Sportbackin dinamik özelliklerini açıkça vurguluyor.
Ben bu gerçeği zaten yerin kalitesini vurguluyor, sanırım.
Soğuk brew'' yeşil'' ya da'' bitkisel'' notlar vurguluyor ama.
NATO yetkilileri bu sistemin sadece savunma amaçlı olduğunu vurguluyor.
Bir klasikin yeni yorumu, dış kabuğu vurguluyor.
GBS seçimi süreci liderlik potansiyeli, akademik yetenek, kişisel nitelikleri ve yeterlilikleri vurguluyor.