YAŞARSA - Almanca'ya çeviri

lebt
hayat
yaşamak
ömür
canlı
yaşar
überlebt
yaşamak
yaşayabilir
survival
sağ
kurtulmak
atlatmak
hayatta kalmak
hayatta kalan
yaşar
wenn
eğer
olur
zaman
ya
varsa
keşke
gelirse
herhangi
gelince
giderse
leben
hayat
yaşamak
ömür
canlı
yaşar

Yaşarsa Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Müşterileriniz bir sorun yaşarsa… duyarlı
Wenn Ihre Kunden ein Problem haben… müssen Sie ansprechbar
Bir kimse nasıl yaşarsa, öyle ölür.
Wie jemand lebt, so stirbt er.
Onda biri yaşarsa şanslısınız.
Mit Glück überlebt eins von zehn.
Bebek ve Kedi Aynı Evde Yaşarsa.
Wenn Hund und Katze zusammen im Haushalt leben.
Yazar ne yaşarsa onu yazıyor.
Der Autor lebt, was er schreibt.
Taylor Swift New Yorkta yalnız yaşarsa senin neler yapabileceğini düşün.
Überleg mal, was du schaffst, wenn Taylor Swift allein in New York überlebt.
Eğer bir çocuk utançla yaşarsa.
Wenn Kinder mit Scham leben.
Yeterine uzun yaşarsa yani.
Wenn sie lange genug lebt.
Onda biri yaşarsa şanslısınız.
Mit Glück überlebt eines von zehn.
Bir çocuk tolerans ile yaşarsa.
Wenn Kinder mit Toleranz leben.
Bir yıl daha yaşarsa şanslı demektir.
Mit etwas Glück lebt er noch ein Jahr.
Eğer o zamana kadar yaşarsa.
Wenn er bis dahin überlebt.
Gerçek şartlarda sıradan bir sivrisinek kaç tane yaşarsa, sayılması kolaydır.
Wie viele eine normale Mücke unter realen Bedingungen leben, ist leicht zu zählen.
Bir yıl daha yaşarsa büyük şans.
Mit etwas Glück lebt er noch ein Jahr.
Herhangi biri çağrılma süresinin sonuna kadar yaşarsa, Brewmaster yeniden canlanır.
Wenn einer von ihnen bis zum Ende der Wirkungsdauer überlebt, wird der Brewmaster wiedergeboren.
Eğer bir çocuk utanç içinde yaşarsa.
Wenn Kinder mit Scham leben.
Başka? Eğer o yaşarsa Truva yanacak.
Was noch? Wenn er lebt, wird Troja brennen.
Eğer o zamana kadar yaşarsa.
Wenn sie bis dahin überlebt.
O kadar yaşarsa tabii.
Wenn er so lange lebt.
Bir çocuk, kıskançlık içinde yaşarsa.
Lebt ein Kind inmitten Eifersucht.
Sonuçlar: 122, Zaman: 0.0772

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca