Yahudinin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Odessada yaklaşık 40 bin Yahudinin yaşadığı tahmin ediliyor.
Yahudinin gözleri yok mu?
Hat nicht ein Jude Augen?Fransada yaklaşık 600 bin Yahudinin yaşadığı tahmin ediliyor.
In Frankreich leben rund 600.000 Juden.Shakespeare-- den“ Yahudinin gözleri yok mu?
William Shakespeare:»Hat nicht ein Jude Augen?ABDde yaklaşık 5,7 milyon Yahudinin yaşadığı tahmin ediliyor.
In den USA leben rund 5,7 Millionen Juden.Ve her Yahudinin yerine getirmesi gereken çok büyük yükümlülükler.
Es enthält Gebote, die jeder Jude einhalten muss.Bundan dolayı Milyonlarca Yahudinin mezarı yok.
Millionen vergaster Juden haben kein Grab.Önce Yahudinin dövüşmesini istiyorum.
Der Jude soll zuerst kämpfen.Savaş sırasında binlerce yahudinin ka.
Tausend Juden, die bei dem Krieg.Yahudinin pizza dükkânı işlettiği nerede görülmüş?
Wieso betreibt ein Jude eine Pizzeria?Geri Dönüş Yasası, her Yahudinin hakkı olduğunu söylüyor.
Das hiesige Rückkehrgesetz besagt, dass jeder Jude das Recht hat.Bu yüzden Shakspeare daha önce de bahsetti imiz gibi, Yahudinin.
Schopenhauer hat ja schon gesagt, daß der Jude der.Bunu gerçekleştirecek olan Yahudinin suratına iyicene bakmanızı istiyorum.
Bunu gerçekleştirecek olan Yahudinin suratına iyicene bakmanızı istiyorum. Marcel, yakıp kül et!
Projektor aus! Und ihr sollt ihr tief ins Gesicht blicken, der Jüdin, die dafür sorgt!Çünkü Yahudinin iki karakteri vardır.
Yahudinin evinden çıkıyor.
Bu, yahudinin sonu demektir.
Das Ende des jüdischen Staates bedeuten.Ortak olmaktalar yahudinin zulmüne.
Dem Judentum Unrecht tun.Yahudinin monoteizmi gerçekte bir ihtiyaçlar monoteizmidir.
Das Judentum ist doch nun wirklich ein Monotheismus.Burada aynı zamanda, Naziler tarafından öldürülen milyonlarca Yahudinin isimlerini de bulabilirsiniz.
