YAKAR - Almanca'ya çeviri

verbrennt
yakmak
yakabilir
yakıyor
yanmak
yanar
yakabilirsiniz
yanık
yakacağız
yakar
yakalım
Yakar
verbrennen
yakmak
yakabilir
yakıyor
yanmak
yanar
yakabilirsiniz
yanık
yakacağız
yakar
yakalım

Yakar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Savaş arabalarını ateşte yakar.
Verbrennt die Streitwagen im Feuer.
Morötesiışınlar teninizi kül gibi yakar.
UV-Strahlung, die die Haut zu Asche verbrennt.
Demir, perileri yakar.
Eisen verbrennt Feen.
Fiziksel aktivite, dürtüselliklere yol açabilecek fazladan enerjiyi yakar.
Körperliche Aktivität verbrennt zusätzliche Energie, die zu Impulsivität führen kann.
Bu, saatte yaklaşık 238 kalori yakar.
Dies verbrennt etwa 238 Kalorien pro Stunde.
Bu tedarik azalırsa, vücut protein ve yağ depolarını yakıt için yakar.
Wenn diese Zufuhr reduziert wird, verbrennt der Körper seine Speicher von Protein und Fett für Kraftstoff.
Canını biraz yakar demeyi unuttum.
Ich hab nur vergessen zu sagen, dass es brennt.
Evet. Dua eder, mum yakar, sonra MChallah ekmeğiyle oruç açardık.
Wir beteten, zündeten Kerzen an, brachen das M'Challah-Brot. -Ja.
Siğili yakar ve yok eder.
Und du kannst diese Schneckenpads draufkleben.
Buşmenler akşam şenlik ateşi yakar ve bir çemberin etrafında dans ederler.
Lagerfeuer an und tanzen dann um das Feuer.
Tenlerini yakar. Bu da güneşte çok kaldığı için saçları beyazlamış olmalı.
Es verbrennt ihre Haut. Diese eine stand zu lange in der Sonne und ihr Haar wurde weiß.
Saç folikülünü yakar ve tamamen etkisiz hale getirir ve bazı durumlarda saçları kalıcı olarak çıkarır.
Es brennt und vollständig deaktiviert die Haarfollikel und in einigen Fällen entfernt die Haare dauerhaft.
Ahşabı tekrar'' doğru yakar'' ve ahşabın yapısını harika kılar!
Es„feuert“ das Holz nochmal richtig an wodurch die Holzstruktur wunderbar zur Geltung kommt!
Hızlı yakar ve kül siyah ve gridir.
Es brennt schnell und die Asche ist schwarz und grau.
Geniş bir alanı yakar( vücudun% 10undan fazlası);
Verbrennungen großer Flächen(mehr als 10% des Körpers);
Dizel motorlarda bitkisel yağ yakar, biyo yakıttır…''.
Pflanzenöl brennt in Dieselmotoren, es ist ein Biokraftstoff…".
Yürümek göbek yağını yakar ve bunu yapmak için en uygun zaman nedir?
Brennt beim Gehen Bauchfett und was ist die beste Zeit dafür?
Bazı türler ölülerini yakar, bazıları da buza koyar.
Manche Spezies verbrennen ihre Toten, andere frieren sie in Eisblöcken ein.
Sadece ikimiz oluruz ateş yakar ve pis yedili oynarız!
Es werden nur wir beide sein, wir machen ein Feuer und spielen Uno!
Bir kıvılcım ateşi yakar ama mum ancak fitili yandığı sürece yanacaktır.
Ein Funke zündet eine Flamme,… aber die Kerze brennt nur so lange wie der Docht.
Sonuçlar: 199, Zaman: 0.0328

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca