YALVARMAK - Almanca'ya çeviri

betteln
yalvarmak
dilenmek
dilencilik
yalvarayım mı
dua
anzuflehen
yalvarmak
yalvaracağım
bitten
istemek
lütfen
isteyin
isteyeceğim
rica
isteyebilirsiniz
talep
davet
dua
isteyebilir miyim
anflehen
yalvarmak
yalvaracağım
um ihn anzurufen

Yalvarmak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Yiyecek için yalvarmak yok.
Du sollst nicht betteln.
Bir şey istediğimde sana yalvarmak zorunda kalıyorum.
Ständig muss ich um alles betteln.
Yalvarmak evlenmeni sağlamış olabilir ama bu şekilde.
Bitten hat dir die Ehe eingebracht, aber es wird dir nicht.
Takması için yalvarmak zorunda kaldım.
Ich musste sie anflehen, sie zu tragen.
Croma yalvarmak faydasızdı, çünkü zayıflardan nefret eden,
Es war sinnlos, Crom anzurufen, denn er war ein wilder Gott,
Artık yalvarmak yok.
Kein Gebetsruf mehr.
Dua Allaha yalvarmak, yakarmak, ihtiyaçları arzetmek,
Beten heisst, Gott anrufen, sich an Ihn wenden, inbrünstig bitten,
Kardeşinin hayatı üzerine yalvarmak için buraya gelen sendin.
Du bist zu mir gekommen, bettelnd und flehend für das Leben deines Bruders.
Yalvarmak için çok mu gururlusun?
Zum Betteln sind sie zu stolz?
Almak ve yalvarmak niyetinde değilsiniz- bu hiç durmadan dua ediyor.
Beabsichtigen, zu empfangen und zu betteln nicht- das wird ohne Unterlass zu beten.
Eğer tatlı veya pasta için yalvarmak, o zaman bir meyve var.
Wenn Sie für süße oder Kuchen sehnen, haben dann eine Frucht.
Yalvarmak zorunda mıyım?''.
Muss ich darum betteln?“.
Ama yalvarmak zorunda kalmak istemiyorum.
Aber…" Ich will nicht darum betteln müssen.
Onu kurtarması için Tanrıya yalvarmak?
Zu Gott zu beten, er möge sie retten?
Ama niçin bu köpeğe yalvarmak zorundasın?
Warum musst du diesen Hund anbetteln?
Ve eski günlere dönmek. Tek istediğim… onunla konuşup yalvarmak.
Ich will nur mit ihr reden und sie anflehen, dass alles wird, wie es war. Und.
Beni, beni yalvarmak durumunda bırakmayın.
Erspart es mir, darum zu betteln.
Hayır. Ben giysi için yalvarmak… Bob için arıyordum.
Ich rufe wegen Bobs Anzug an.- Nein, ich rufe wegen eines Anzugs an..
Hayır, ben bunu yapması için yalvarmak zorunda kalmıştım.
Nein, ich musste ihn anflehen, das zu tun.
Bize kalan ağlamak sadece ve yalvarmak.
Und wir, wir können nur weinen und beten.
Sonuçlar: 56, Zaman: 0.0465

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca