YAPMALARINA - Almanca'ya çeviri

machen
yapmak
yapıyor
yapar
yapabilirsiniz
yapabilir
yapacak
yapın
işi
hale
yapayım
tun
yapmak
yapar
yapıyor
yapabilirsiniz
şey
yapın
yapayım
antun
yapmak
zarar
yaparsın
şey
durchzuführen
yapmak
gerçekleştirebilirsiniz
yapabilirsiniz
yapabilir
yürütmek
işlemi

Yapmalarına Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Çocuklarının kendi hatalarını yapmalarına izin ver.
Lass deine Kinder ihre eigenen Fehler machen.
Bunu sana yapmalarına izin vermeyeceğim.
Das dürfen sie dir nicht antun.
Lütfen Bryce, bunu yapmalarına izin verme.
Bryce, bitte lass nicht zu, dass sie das tun.
Belçikalıların işlerini yapmalarına müsaade et.
lassen Sie die Belgier ihren Job machen.
Bunu ona yapmalarına göz mü yumacaksın?
Lässt du zu, dass sie ihr das antun?
Rose ve Lilynin hikayesi ama bir şey yapmalarına izin vermiyorsun.
Rose und Lily dürfen nichts tun.
çocuklarının hata yapmalarına izin vermeleri gerekir.
ihre Kinder ihre eigenen Fehler machen lassen.
Henry, bana bunu yapmalarına lütfen izin verme.
Henry, bitte lass sie mir das nicht antun.
Doktorların yaptıklarını yapmalarına.
Die Ärzte-Zeug tun.
Bu nedenle çiftçilere, her yerde verimi garanti edecek şekilde tarım yapmalarına olanak tanıyan kurslar sunuyoruz.
Darum bieten wir den Farmern Lehrgänge, die es ihnen möglich machen, überall ertragsicher anzubauen.
Aynı şeyi tekrar yapmalarına izin verme.
Lass sie dir das nicht noch mal antun.
O zaman bunu yapmalarına engel olmalıyız.
Dann müssen wir verhindern, dass sie das tun.
İnsanların kendi kararlarını vermelerine ve hata yapmalarına izin verin.
Lass zu, dass andere ihre eigenen Entscheidungen treffen und eigene Fehler machen.
Henryye bunu yapmalarına izin veremem.
Henry das antun. Ich darf nicht zulassen, dass diese Leute.
Bryce, bunu yapmalarına izin verme.
Bryce, bitte lass nicht zu, dass sie das tun.
BUnited onların tam olarak bunu yapmalarına izin verir.
BUnited lässt sie genau das machen.
Daha önce Handmaids Tale… Bunu Serenaya yapmalarına izin verdin.
Sie haben zugelassen, dass sie Serena das antun. Zuvor bei The Handmaid's Tale.
Bu nedenle, polis işlerini yapmalarına izin vermek daha iyidir.
Aus diesem Grund ist es besser, ließ die Polizei ihre Arbeit tun.
Ama bu ahmak onların işlerini yapmalarına izin vermiyor.
Aber dieser Trottel hier will sie nicht ihre Arbeit machen lassen.
The Handmaids Talede daha önce… Bunu Serenaya yapmalarına izin verdin.
Sie haben zugelassen, dass sie Serena das antun. Zuvor bei The Handmaid's Tale.
Sonuçlar: 128, Zaman: 0.0322

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca