YAPRAKLARINDAN - Almanca'ya çeviri

Blättern
yaprak
sayfa
levha
el
kağıdı
sac
Blätter
yaprak
sayfa
levha
el
kağıdı
sac

Yapraklarından Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Böylece yaptığımız çiçek motifinin yapraklarından bir tanesini ve çiçeğin ana gövdesini hazırlamış oluyoruz.
So haben wir eines der Blätter des Blumenmotivs, das wir gemacht haben, und den Hauptkörper der Blume vorbereitet.
Aloe ve calanchoe yapraklarından eşit parçalarda yapılan uygulamalar- 10 günlük bir süre ile uygulanır;
Anwendungen aus den Blättern von Aloe und Kalanchoe zu gleichen Teilen- wenden Sie einen Kurs von 10 Tagen an;
Ağaçların yapraklarından çıkan bu kimyasallar yağmur damlalarını başlatırlar.
Chemikalien die von den Blättern abgesondert werden und die Bildung von Regentropfen einleiten.
Khat, Doğu Afrika ve Arap Yarımadasında ekilen bir bodur ağaç türü olan Catha edulisin taze filizleri ve yapraklarından oluşmaktadır.
Khat besteht aus den Blättern und frischen Trieben des in Ostafrika und auf der Arabischen Halbinsel angebauten Strauchs Catha edulis.
Ağacı tattıkları anda ise, ayıp yerleri kendilerine beliriverdi ve üzerlerini cennet yapraklarından örtmeye başladılar.(
Und als sie von dem Baum kosteten, wurde ihnen ihre Scham offenbar und sie begannen, sich mit den Blättern des Gartens zu bekleiden;
Ve cennet yapraklarından üzerlerini örtmeye başladılar. Rableri onlara:
Und als sie von dem Baum kosteten, wurde ihnen ihre Scham offenbar und sie begannen, sich mit den Blättern des Gartens zu bekleiden;
Yapraklar dökülür, arkadaşların büyür
Die Blätter fallen, Freunde werden erwachsen
Evet, yapraklar biraz daha kendi doğal kahverengi tonunda olmalılar.
Ja. Die Blätter sollten eher einen natürlichen Braunton haben.
Ağacınızın yapraklarını silmemi ister misiniz Bay Blake?
Soll ich abstauben die Blätter von Ihrem Ficus, Mr. Blake?
Ağacının yapraklarını silmemi ister misin Preston?
Soll ich abstauben die Blätter von Ihrem Ficus, Preston?
Bunlar o yapraklardan çok daha iyi.
Hier, das ist besser als die Blätter.
Yapraklardan gelen koku çok ferah, değil mi?
Das ist lächerlich. Wie frisch ist der Geruch der Blätter?
Tüm yaprakların dökülüyor.
Die Blätter fallen runter.
Bu yapraklar lezzetli.
Die Blätter schmecken lecker.
Tıpkı ışığa doğru büyüyen yapraklar ya da suya uzanan kökler gibi.
Wie Blätter zum Licht wachsen und Wurzeln zum Wasser.
Şu yapraklar olabildiğince yeşiller.
Und die Blätter sind intensiv grün.
Yaprakları, ağaçları, toprağı, insanları.
Blätter, Bäume, den Boden, Menschen.
Kafalarını kes, yapraklarını ve saplarını koparıp ez.
Den Kopf abreißen, Blätter und Stamm zermalmen.
Gibi Ben, yapraklarının tüm iznimi kaybediyorum.
Ich habe das Gefühl, alle meine Blätter zu verlieren.
Bolca yaprak, bir ağaç.
Viele Blätter, ein Baum.
Sonuçlar: 50, Zaman: 0.0331

Farklı Dillerde Yapraklarından

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca