Yokmuş Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Aracın kaza yapması için tıbbi bir sebep yokmuş.
Olduğuna inanmak istememiş. Bu vakada basit cevaplar yokmuş ve kimse ölümsüz bir katil.
Edgein arabasını çıkarmışlar ve hiçbir kurcalama izi yokmuş.
Çok zenginmiş fakat oğlu yokmuş.
Yerel halkla sorunu yokmuş.
Hanna Driscollun Havenda banka hesabı yokmuş.
Takımı bıraktı derdim ama… ortada bir takım yokmuş.
Ama tanık yokmuş.
Robot güvenlik görevlisi sorumlusu yokmuş.
Kalıcı bir hasar yokmuş.
Onların televizyonu yokmuş.
Dedemim başka çaresi yokmuş.
Nereye gidiyor? Dong Hoonun telefonu yokmuş.
Gizemli müşteri yokmuş.
Ayak izi yokmuş.
Sanırım adada hastane yokmuş.
Kötü huylu hücreler yokmuş.
New Mexico baro kimliğimin son geçerlilik tarihi yokmuş.
Batıda yol yokmuş.
Amynin haberi yokmuş.