ZAYIFLATMAK - Almanca'ya çeviri

schwächen
zayıf
zayıflatabilir
zaaflarını
zur Schwächung
untergraben
baltalamak
zayıflatabilir
sarstığında
zedeleyebilir
sarsar
zarar vermek
altını oyuyor

Zayıflatmak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Milletin inançlarını zayıflatmak sizin ne haddinize?
Was beabsichtigt ihr den Glauben dieser frommen Menschen zu schwächen!
Omuzlarınızı zayıflatmak için etkili egzersizler ve.
Effektive Übungen zum Abnehmen der Schultern und.
Bu politika Bizanslılar tarafından komşularını zayıflatmak için başarıyla uygulanıyordu.
Diese Strategie hatten die Byzantiner zuvor oft zur Schwächung ihrer Nachbarn angewandt.
Tek yapman gereken plastiği zayıflatmak.
Sie müssen nur das Plastik kompromittieren.
Burada önemli olan NATOyu zayıflatmak değil, güçlendirmek.
Es dient nicht der Schwächung der NATO, sondern der Stärkung der NATO.
teröristleri zayıflatmak.
indem die Terroristen geschwächt werden.".
Şimdi ise kedileri zayıflatmak.
Wenn die Katzen schwächeln.
Zayıfları güçlendirmenin yolu güçlüleri zayıflatmak değildir.
Eine Schwächung der Starken macht die Schwachen nicht stärker.”.
Moskovanın asıl hedefi NATOyu zayıflatmak.
Eines ihrer großen Ziele ist die Schwächung der NATO.
kalıcı bütün ittifaklarını en azından zayıflatmak zorundayız.
ihre konjunkturellen und dauerhaften Allianzen zumindest zu schwächen.
İsrail karşısında Arapları zayıflatmak.
die Araber gegenüber Israel zu schwächen.
Esas görev,“ kendi” emperyalizmini zayıflatmak ve sonunda devirmektir.
Es ist die Hauptaufgabe, den„eigenen“ Imperialismus zu schwächen und schließlich zu stürzen.
Malzeme toplanmadan önce, zayıflatmak gereklidir.
Bevor das Material gesammelt wird, muss es untergraben werden.
Yapılması gereken Schengeni güçlendirmektir, zayıflatmak değil'' diye konuştu.
Das föderale System muss gestärkt, nicht geschwächt werden.“.
Tek bir yasal konuyla ilgili olarak Şüphe üçüncü taraf fon olasılığını zayıflatmak için yeterli olabilir.
Zweifel in Bezug auf eine einzige Rechtsfrage kann ausreichen, um die Möglichkeit, Drittmittel zu untergraben.
Bu yüzden önce Türk Ordusunu zayıflatmak istedi.
Die EU drängte einst auf eine Schwächung des türkischen Militärs.
Putinin hedefi, Batıyı istikrarsızlaştırmak ve zayıflatmak.
Putin will den Westen schwach und zerstritte….
Goauldları zayıflatmak, birbirleri ile savaşmalarını sağlamak… ta
Die Macht der Goa'uld schwächen, sie sich gegenseitig bekämpfen lassen,…
bana ulaşıp kocasının rakiplerini zayıflatmak Ama yıllar sonra.
in dem sie mir Informationen anbot im Austausch für die Untergrabung der Rivalen ihres Mannes, wusste ich wohl, welche Fantasien ich auch über sie hatte, waren genau das. Wer weiß? Doch Jahre später.
Asyadaki müttefiklerini zayıflatmak, diyor The Times.
ihre Verbündete in Asien zu schwächen, warnt The Times.
Sonuçlar: 53, Zaman: 0.0368

Farklı Dillerde Zayıflatmak

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca